Her ne kadar davacı üçüncü kişi defterlerinde borçlu şirketin İspanya’dan ithal ettiği, gümrük belgeleri ile sabit olan menkulleri dava dışı şirkete sattığı tespit edilmiş ise de, aynı zamanda dosya kapsamındaki belgelerden davacı şirketin de davalı borçlu şirketten doğrudan mal alımı yaptığının da anlaşıldığı, dava dışı şirket., davacı şirket ve davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin tespit edilebilmesi ve tarafların iddiaları hakkında somut ve açık değerlendirme yapılabilmesi için tarafların tüm delilleri toplanarak davalı borçlunun defterleri de incelenmesi gerekirken sadece üçüncü kişi defterleri üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulmasının yeterli olmadığı-
Tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesinin, hukukî dinlenilme hakkının ihlali olduğu, somut uyuşmazlıkta, davalı üçüncü kişinin, toplanan deliller haricinde mahcuzları borçlu şirketten aldığını belirterek fatura sunmuş ve defter deliline dayandığı, mahkemece, borçlu şirket ve üçüncü kişi şirketin ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) üçüncü kişi ile borçlu arasındaki ilişkinin gerçek bir ticari ilişki olup olmadığının belirlenmesi, sunulan fatura karşılığında ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemenin defter kayıtlarında yer alıp almadığı hususlarında Yargıtay denetimine elverişli uzman bilirkişi raporu alınması ve alınacak raporun dosyada mevcut diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre istihkak iddiası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı üçüncü kişinin şirket traktör dışındaki menkuller için istihkak iddiasında bulunurken yalnızca kiracılık sıfatına dayandığı, kural olarak kiracının istihkak iddiasında bulunma hakkının olmadığı, yani borç ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakların sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla üçüncü kişi tarafından ileri sürülen geçerli bir istihkak iddiasının olmadığı, o halde davacı alacaklının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, traktör dışındaki mahçuzlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği- Üçüncü kişi tarafından kiracılık sıfatına dayalı olarak istihkak iddiası ileri sürülemeyeceğinden dava açıldığı sırada mevcut olan istihkak iddiasının cevap dilekçesi ile geçersiz hale geldiği kabul edilerek dava konusu traktör yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK’nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davalı üçüncü kişinin kendi adına ileri sürdüğü bir istihkak iddiasının mevcut olmadığı, bu nedenle davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekeceği-
Davacının talebinin İİK'nun 99. maddesi uyarınca yapılması gereken haciz işleminin İİK'nun 97. maddesi uyarınca yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayet olduğu, tüm dosya kapsamı ve Dairemizin ......... tarihli ilamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile borçlu arasındaki akrabalık ilişkisi ve adreste üçüncü kişinin faaliyette olmasına rağmen borçlunun tabelasının bulunması nedeniyle haczin İİK 97. madde uyarınca yapıldığının kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken davacının talebi istihkak iddiası olarak nitelenerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Talebin, üçüncü kişinin haczin İİK’nin 99. maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet başvurusu olduğu, talebe konu haciz işlemi şantiyede yapılmış olup takip her ne kadar takip borçluları iki ayrı şirket ise de haczin sadece şirketlerden biri aleyhine yapıldığı ve hacizde yapılan evrak aramasında söz konusu şirket adına evrak bulunmadığı, haciz sırasında diğer borçlu şirket adına bulunan evraklarda şirketin taşeron olarak haciz adresinde davacı üniversiteye teslim edilmek üzere onkoloji hastanesi yapım işinde çalıştığının anlaşıldığı, o halde haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiği kabul edilerek, üçüncü kişinin talebinin kabulüne kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında yetkili yer icra takibinin yapıldığı yer ya da davalının yerleşim yeri mahkemeleri ise de bu yetkinin kesin yetki olmadığı ve davalı alacaklının süresi içinde yetki itirazında bulunması gerektiği-
Davalı alacaklı tarafından, tazminat talebinde bulunulmuş olmakla birlikte bu taleple ilgili olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmediğinden, hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi şirket adresinde şirket yetkilisi huzurunda yapılan haciz sırasında borçlu şirket tarafından düzenlenen hacizden bir ay öncesine ait birden fazla sevk irsaliyesi ve üçüncü kişi şirket bilgisayarında borçlu şirkete ait excel dosyası, borçlu şirket adına dava dışı şirketten düzenlenen sipariş fişi ve borçlu şirket tarafından düzenlenen yakın tarihli güncel çeklerin bulunmuş olması karşısında, haczin İİK’nin 96. madde uyarınca yapılması gerektiği kabul edilerek üçüncü kişinin talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nin 96-97 maddelerinin uygulanmasına yönelik icra mahkemesi kararlarına karşı istinaf yolunun açık olduğu-
Davacı üçüncü kişi şirket ve borçlu şirketin defter ve kayıtları üzerinde yeniden inceleme yapılarak borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında yapıldığı ileri sürülen sözleşme hükümleri kapsamında malzeme ve hak edişlere ilişkin düzenlemeler ve varsa şantiyeye ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve tüm hak ediş raporlarının getirtilmesi, sözleşmenin özellikle bedel ödemesi, malzeme temini ve ihrazat ile ilgili maddelerinin tarafların dayandığı fatura ve sevk irsaliyeleri ile birlikte değerlendirilerek işe başlamadan temin edilen malzeme için hak ediş düzenlendiği iddialarının netleştirilmesi, hak edişlerin inşaat kapsamındaki puantaj yüzdesi, teslim, geçici kabul ve hak ediş durumlarının mahcuzlar için ayrı ayrı tespit edilmesi, öte yandan hak edişler, alacaklının ve üçüncü kişinin delil olarak sunduğu fatura ve sevk irsaliyeleri ile mahcuzların uyumlu olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve özelikle hak ediş ödemelerine göre hacze konu menkullerin mülkiyetinin kimde olduğunun netleştirilmesi için aralarında elektrikçi bilirkişi ile maliye/muhasebeci bilirkişinin olduğu ayrıntılı, gerekçeli, hükme dayanak oluşturmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli farklı bir uzman bilirkişi kurulu raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-