Alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine-
İcra müdürünün 'haczin hangi maddeye göre yapılmış sayılacağına' ilişkin kararı üzerine yapılan şikayet ile istihkak davasının aynı dava dilekçesinde "terditli dava" (HMK. mad. 111) şeklinde açılabileceği- Şekil ve aşama itibari ile usulüne uygun olmadan harç ikmali konusunda mahkemece verilen kesin sürenin hüküm doğurmayacağı- 
Borçlu ve üçüncü kişi arasındaki ticari ilişkinin varlığı, taraflar arasında organik bağın bulunmadığı ve üçüncü kişi şirketin borç doğumundan çok önce 2007 yılında kurulduğu hususları birarada değerlendirildiğinde işyeri devrinin işbu ticari ilişkiden kaynaklandığı, buna göre, taraflar arasındaki devrin muvazaalı olduğunun alacaklı tarafından ispatlanamadığı-
Davalı üçüncü kişinin gerek davaya konu haciz sırasında gerekse de yargılama safahatındaki beyanlarında hacze konu makineleri kiraladığını beyan ettiği, o halde mahkemece, davalının mülkiyete dayalı istihkak iddiasında bulunmadığı kiracılık sıfatına dayalı istihkak iddiasının ise geçerli olmadığı nazara alınarak davalı yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesinin, diğer davalının hacizden itibaren 7 gün içinde icra dosyasına sunduğu dilekçeyle mülkiyet hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunduğu gözetilmeksizin bu davalı yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Davalı üçüncü tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan ve misli eşyaya ilişkin fatura, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi, faturada yazan üçüncü kişi adresinin de haciz adresinden farklı bir adres olduğu, ayrıca, vergi levhasının da mülkiyet karinesinin aksinin ispata yeterli olmadığı, tüm bu olgular karşısında, alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddini talep eden davacı alacaklı tarafça delil olarak dayanılan, anılan şirket ve firmalara ilişkin ticaret sicil kayıtları ve emsal takip dosyası ile bu dosyaya ilişkin dava dosyası bulunduğu yerden temin edilip incelenmeden, organik bağın varlığının kabul edilmesi, alacaklı tarafça delil olarak dayanılan emsal takip dosyasına ilişkin haciz tutanağına konu adres ile dava konusu haciz adresinin farklı olduğu nazara alınmadan, aynı adres olarak değerlendirilmesi, yine davalı üçüncü kişi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde tanık deliline dayanılmamış olmasına rağmen davalı tanıklarının beyanlarının da hükme esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
İstihkak iddiasının, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebileceği, tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı-
İstihkak iddia edilen menkuller üzerindeki haciz de kalkacağından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
Mahcuzların İl Özel İdaresi tarafından gönderilen para ile alındığı borçlu spor kulübünün de kabulünde olup bu durumda alımı gösteren faturaların borçlu kulüp adına kesilmesinin mahcuzların borçluya ait olduğunu göstermeyeceği- Borçlunun İl Özel İdaresi tarafından gönderilen ihtara cevabının içeriğinden, İl Özel İdaresince gönderilen paranın bağış olarak nitelendirilemeyeceği, bu paranın bağışlandığına yönelik herhangi bir belgeye de rastlanmadığından, üçüncü kişinin açtığı istihkak iddiasına ilişkin davanın kabulü gerektiği-