Davacının davalı arasında yapılan sözleşmeye istinaden, davalıya ait "(X) Döner" lokantasının, müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, devir işlemi yapılırken işyeri ile ilgili hiçbir problemin olmadığı hususunun bildirildiğini, müvekkilinin devir aldığı lokantayı faaliyete geçirebilmek için belediyeye müracaat ettiğinde lokantanın bulunduğu yerin mesken olduğu, işyeri olarak kullanılamayacağının bildirildiğini, davalının işyeri devri sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, işyeri devir bedeli olarak davalıya ödenen miktarın, ödeme tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği uyuşmazlığın, ticari davalardan olmadığı; asliye hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği-
Taraflar tacir olup tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olan (elatmanın önlenmesi, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil, birleştirilen ipotek şerhinin terkini ve intifa hakkının terkini istemli) davanın nisbi ticari dava olduğu ve asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının sigortalısı ile davalı arasında TTK'da düzenlenen taşıma ilişkisi mevcut olduğu nazara alındığında, davanın, TTK'nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğini taşıdığından, TTK'nın 5. maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında olduğu-
Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin dava mutlak ticari niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
6098 s. TBK'da düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacıların her ikisinin de tacir sıfatına haiz olmadığı, davanın TTK. mad. 4'de düzenlenen ticari dava niteliğinde olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, 6102 s. TTK. mad. 5 uyarınca, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili olduğu, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmasının gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde olduğu, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı- Karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-
Değişik tarihli kullanılan kredilerden haksız olarak tahsil edilen dosya masrafı alacağının iadesine ilişkin davada,iadesi istenen kredilerden birinin, genel nakdi ve gayri nakdi kredi olduğu, birinin ise taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi olduğu ve bu kredilerin ticari kredi mi yoksa genel kredi mi olduğu irdelenmeksizin tüketici kredisi olarak kabul edildiği; davacının taşıt kredisine istinaden ticari mi, yoksa hususi mi bir araç edindiği ve bu kredilerin niteliğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı görüldüğünden, mahkemece davacı tarafından davalı bankadan çekilen anılan kredilerin niteliğinin ticari olup olmadığı araştırılarak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi; çekilen krediler arasında ticari kredi söz konusu ise ticari krediler yönünden Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığı dikkate alınıp, bu konudaki talebin tefrik edilerek karar verilmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
3. HD. 17.11.2016 T. E: 16102, K: 12882-
3. HD. 17.11.2016 T. E: 20196, K: 12889-