Krediye ilişkin belgelerden; kredi sözleşmesinde; "konut finansmanı kredi sözleşmesi" yazdığı, bu krediye ilişkin kesinti yapılan makbuzda; "tüketici kredisi" olduğu, geri ödeme planı incelendiğinde ise; "işyeri kredisi" yazdığı anlaşılmakta olup, işyeri kredisi, ticari nitelikte bir kredi olduğundan ve bu kredi yönünden taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan 4077 s. K. kapsamında kalan bir ilişki mevcut olmadığından, tüketici mahkemesi’de dava açılamayacağı- Mahkemece, davacının, "haksız kesinti bedeli"ne ilişkin açılan davada, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tüm kredi sözleşmelerinin getirtilerek, uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alındıktan sonra varsa işyeri kredileri yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği-
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu mad. 5/3 uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu- Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada davalı, tacir olmadığı gibi eldeki davanın da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- Görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Dava konusu araç ticari nitelikte olduğundan davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan T.T.K. mad. 5/1 hükmünün gözetilmesi gerektiği-
Alacak ve itirazın iptali davalarının konusu ticari satıştan kaynaklanmakta olup yine birleşen dava menfi tespit davasının konusu da kambiyo senedi ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğundan, olayın ticari nitelikli olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının davalı şirkette, şirket ortağı iken aynı zamanda şirket müdürlüğü yapması nedeniyle hak ettiği ücret alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından davanın görülmesi gereken mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Yapı denetim hizmeti sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tüm sözleşme bedeline hak kazandığını ileri sürerek açılan itirazın kaldırılması davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
6102 sayılı TTK. mad. 4 uyarınca bir davanın ticadi dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya mutlak ticari davalardan sayılması gerekeceği- Dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu-
Kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-