6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu mad. 5/3 uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu- Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada davalı, tacir olmadığı gibi eldeki davanın da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- Görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Davacılar, tacir olmadığı gibi, taraflar arasındaki protokolden kaynaklanan dava da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan edimin yerine getirilmemesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari taşıt kredisinden kaynaklı itirazın iptali davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği- Mahkemece, müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi var ise davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların ticari dava olduğu-
Zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak temel ilişkiye dayanılarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Krediye ilişkin belgelerden; kredi sözleşmesinde; "konut finansmanı kredi sözleşmesi" yazdığı, bu krediye ilişkin kesinti yapılan makbuzda; "tüketici kredisi" olduğu, geri ödeme planı incelendiğinde ise; "işyeri kredisi" yazdığı anlaşılmakta olup, işyeri kredisi, ticari nitelikte bir kredi olduğundan ve bu kredi yönünden taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan 4077 s. K. kapsamında kalan bir ilişki mevcut olmadığından, tüketici mahkemesi’de dava açılamayacağı- Mahkemece, davacının, "haksız kesinti bedeli"ne ilişkin açılan davada, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tüm kredi sözleşmelerinin getirtilerek, uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alındıktan sonra varsa işyeri kredileri yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği-
Dava konusu araç ticari nitelikte olduğundan davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan T.T.K. mad. 5/1 hükmünün gözetilmesi gerektiği-
Alacak ve itirazın iptali davalarının konusu ticari satıştan kaynaklanmakta olup yine birleşen dava menfi tespit davasının konusu da kambiyo senedi ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğundan, olayın ticari nitelikli olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının davalı şirkette, şirket ortağı iken aynı zamanda şirket müdürlüğü yapması nedeniyle hak ettiği ücret alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-