Karşılaştırılan tasarımların benzer olarak algılandığı, desen tasarımların tescilin başvuru tarihinden önce birçok farklı sektörde de kullanıldığı, davacı-karşı davalı .............. Ahşap’a ait 2012/01635 no.lu endüstriyel tasarım belgesindeki desen tasarımının ............... başvuru tarihi itibarıyla yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı, 554 sayılı KHK'nın 45 inci maddesi gereğince tasarımın hükümsüzlüğü kararının sonuçlarının geçmişe etkili doğacağı, asıl davanın reddi gerektiği, ancak davanın tümüyle reddine karar verilmesine rağmen asıl davada ileri sürülen haksız rekabete yönelik talep hakkında gerekçeye yer verilmemesinin yerinde olmadığı, davalı tasarımı ile davacı tasarımı benzer ise de tek başına ürünlerin benzer olmasının haksız rekabet teşkil etmeyeceği, davalının ürünleri "Elmadağ, Akdağ, Toros, N.dağ, Alaçam" gibi farklı isimlerle kataloğunda tanıttığı ve piyasaya sunduğu, davalının tasarımların karıştırılmaması yönünden gerekli tedbirleri aldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 55 inci maddesi birinci fıkrasının (a-4) bendi gereğince haksız rekabet koşullarının oluşmadığı-
Uyuşmazlık; HSK'nın 07.07.2021 tarihli, 608 sayılı kararı ve HSK Birinci Dairesi’nin 08.07.2021 tarihli, 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı üzerine Muğla ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulduğu ve 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçtiği somut olayda; eldeki davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu- Eldeki davanın açıldığı 02.04.2008 tarihinde F.'de ticaret mahkemesi bulunmadığından, davalılardan iş bölümü itirazında bulunmaları beklenemeyeceği- F. Asliye Hukuk Mahkemesi artık eldeki davaya bakmakla görevli hâle geldiğinden ve davayı görerek sonuçlandırması gerektiğinden, sonradan HSK kararı ile Muğla ilinde kurulup 01.09.2021 tarihinde faaliyete başlayan Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyeceği-
Özel mahkemede görüleceğine dair açık bir kanuni düzenleme bulunmayan her davanın, genel mahkemelerde görülmesinin esas olduğu, gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme konusunda Kanun'da özel bir düzenleme bulunmadığı, buna göre davanın tarafları arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu- Tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veyahut borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmadığının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Terditli olarak açılan davalarda, arabuluculuk dava şartının ilk talebe göre değerlendirilmesi gerektiği- Tapu iptal ve tescil bu olmadığı taktide tazminata karar verilmesi istenilen davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı-
Yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye devredilmesine olanak bulunmadığı- ... Asliye Ticaret Mahkemesince, mahkemenin kurulup faaliyete geçtiği 01.09.2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) devam edilmesi gerektiği- "Dava tarihinde Alanya'da müstakil ticaret mahkemesinin bulunmaması nedeniyle, TTK 5/4 gereğince ticarî nitelikteki uyuşmazlığa bakmaya davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, ancak yargılama sırasında Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 07.07.2021 tarihli ve 608 s. kararı ile Alanya'da 01.09.2021 tarihinden itibaren asliye ticaret mahkemesinin kurulup faaliyetine başladığı ve uyuşmazlıkta artık asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından birinin davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesi olduğu ve bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişikliklerin görevi ve yetkiyi etkilemeyeceği- HSK Genel Kurulu kararında, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceği-
Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı- Ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargılama işlerinin dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görüleceği- Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkin görev ilişkisi olduğu- Dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetildiği-
Muvazaa nedeniyle açılmış olan davalarda davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem, davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği- Davacının İİK 277 ve devamı maddelerine göre davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali isteğinde bulunduğuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olup ticaret mahkemesinin görev kapsamı dışında kaldığı-
Tasarrufun iptali davasının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 24/07/2017 tarihinde açılmış olduğundan burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesi'nin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerektiği- 6335 sayılı Kanunu'nun 2. maddesi ile değişik, 6102 Sayılı TTK'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce görülerek karara bağlanacağı- Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri'yle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nunda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi olduğu- Göreve ilişkin düzenlemelerin, 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re'sen inceleneceği- Tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmekte olduğu-