Ortak olan taraflar arasında üstlenilen inşaat yapım işinin gerçekleştiği tarihte, taraflardan yalnızca müteahhit olan davalının tacir olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, yani, bu işin her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bir iş olmadığı anlaşıldığından, alacak davasına dair uyuşmazlıkta görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
11. HD. 18.04.2016 T. E: 3980, K: 4282-
Trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedelinin tahsili istemiyle açılan tazminat davasında davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmakta olup, TTK. mad. 1483 vd.'nda düzenlenmiş olan zorunlu sorumluluk sigortası, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, davanın ticari dava olduğu (TTK. mad. 4/1-a ve 5/1) ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunan davaya dair mahkemece kendiliğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Marina bağlama sözleşmesi uyarınca verilen hizmet bedelinden kaynaklanan davada, uyuşmazlığın deniz sigortası ve deniz ticaretine ilişkin olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu kararının isabetli olduğu-
Kredi kartından doğan alacağa dayalı itirazın iptali davası 25.10.2013 tarihinde açılmış olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğu-
Davalı alacaklı ile davacıların murisleri olan dava konusu senet keşidecisi arasında harici gayrimenkul alım satım ilişkin davaya konu senedin muris tarafından imzalanmak suretiyle davacıya verildiği, açığa atılan imzadan sonra senedin doldurulduğu ileri sürülmesine rağmen senedin aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ispat edilemediği, senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak işlemlerin tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşıldığından ispatlanmayan menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkin davada, taraflar tacir ve dava konusu iş her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup, TTK'nun 4. maddesi anlamında ticari dava niteliğindeki davanın TTK. mad. 5 gereğince asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği- Mahkemece, HMK'nın 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince, davanın görev yönünden "dava şartı yokluğu" nedeniyle reddi yerine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkemenin görevsizliğine" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-
Ticari temsilcinin, gerçek anlamda ortak olmadıkça, bağımsız hareket etmedikçe ve murahhas üye olmadığı sürece, iş ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerektiği- Davalılar hukuki ve kişisel olarak işverene bağımlı çalışıyor ise arada iş ilişkisinin, bağımsız çalışıyor ise vekalet ilişkisinin olduğu, yönetim kurulu murahhas üyesi veya ortak ise kişinin organ sıfatı ile ortaklık ilişkisi kapsamında çalıştığının kabulü gerektiği-
Davacının, davalı bankadan kullandığı ticari kredi nedeniyle alınan masrafların iadesine ilişkin davanın, ticari dava niteliğinde olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı-Taraflar arasındaki krediye ilişkin uyuşmazlık ticari krediye ilişkin olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkemenin görevli olduğundan, tüketici mahkemesinin talep hakkında karar veremeyeceği-