Davanın, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olduğu, davacının yaptığı icra takibinin takip talepnamesinde takip yollarının bulunduğu sütunda haciz isteminin yanında tahliye isteminin bulunmaması takibi geçersiz hale getirmeyeceği, takip talebinin 7. sütununda kira alacağının yanında tahliye istemi de bulunduğu, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalının, takibe dayanak sözlü kira akdinin varlığına ve istenilen kira bedeli tutarına, açıkça itiraz etmediğinden taraflar arasındaki kira ilişkisi, ve takibe konu borcun varlığı İİK’nun 269/2. maddesi gereğince kesinleşmiş olduğu, davacı yargılama sırasında kira ilişkisinin varlığına karşı çıkmış ise de, davalı icra takibindeki itirazlarını İİK’nun 63. maddesi gereğince değiştiremeyeceğinden, artık bu savunmalara değer verilemeyeceği, ayrıca davalı mükerrer takipten söz ederek icra takip dosyasının varlığından söz etmiş ise de, bu dosyanın mahalli mahkemesince yapılan incelemenin sonucunda, taraflar arasında düzenlenen 01.05.2005 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak,.... sağ taraftaki iş yerine ait kira borçları sebebiyle başlatılan haciz ve tahliye istekli takibe dayalı olduğunun anlaşıldığı- Bu durumda, sözlü ve yazılı kira sözleşmesine dayalı iki farklı kiralanan için başlatılan takiplerin mükerrer takip oldukları kabul edilemeyeceğinden uyuşmazlık yargılamayı gerektirmediği, mahkemece işin esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın, davacının marina içerisinde bulunan çamaşırhanenin şarap evi olarak kullanılması ihtiyacının doğmasına dayandığı, dinlenilen davacı tanığının müşterilerin çoğunluğunun yabancı olduğunu, şarap talebinin karşılanması için marina içerisinde şarap evine ihtiyaç olduğunu, bu nitelikte başka yerin de olmadığını, ihtiyaçlının ihtiyacının samimi olduğunu bildirdiği, kiralananın yapılacak işe uygun olduğu da keşfen belirlendiğinden, ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icab edeceği, mahkemece, ihtiyaç nedeniyle tahliye istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takip tarihinde muaccel hale gelen 2015 yılı Temmuz ayı kira bedeli üzerinden itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Takip tarihi itibariyle muaccel hale gelen kira bedellerinin takip tarihinden sonra ödenmiş olmasının icra takibinin haklılığını ortadan kaldırmayacağı-
Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi kesinleşmiş olup, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durumun bulunmadığı, davalı borçlunun kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumunda olduğu, bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekeceği-
Davacının kira dönemi sona ermeden kiralananı tahliye ettiği, davalının zarar görmesine sebebiyet verdiği, kimse kendi kusuruna dayanarak bundan bir hak talep edemez kuralının hukukun genel ilkelerinden olduğu-
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.11.2002 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşme ile aylık kira bedelinin 2.015,00 TL olduğu ve kira bedelinin her yıl TEFE yıllık ortalaması oranında artırılacağının kararlaştırıldığı, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, davacının 16.11.2009 tarihinde davalı adına keşide edilen ihtarname ile 01.11.2009 tarihinden itibaren kira paralarının kontratta belirtilen artış oranında artırılmadığını bildirerek ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren eksik yatırılan kira bedellerinin hesabına yatırılmasını istediği, buna göre 01.11.2009 tarihinden önce ödenen kira bedeli belirlenerek, bu kira bedeli üzerinden 01.11.2009 tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan artış şartına göre aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren ödenen kira bedeline artış şartı uygulanmak suretiyle artış oranının ve kira bedelinin belirlenmesinin doğru olmadığı-
Davalı kiracı, icra takibine itirazında kira sözleşmesinin varlığına, kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediğine göre, taraflar arasındaki kira ilişkisi ve davacının takip talebinde istemiş olduğu miktarın kesinleşmiş olduğu- İcra dosyasına yapılmayan mükerrerlik itirazı borca itiraz niteliğinde olduğundan, İİK. mad. 63 gereğince yargılama sırasında itiraz sebeplerinin değiştirilemeyeceği ve genişletemeyeceği ve bu durumda davalının ödeme itirazını İİK.nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından, mahkemece takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, "mükerrer takip yapıldığı"ndan bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, ilgili PTT Müdürlüğünden kiracı tarafından yapılan ödemelere ilişkin alacaklıya gerekli tebliğin yapılıp yapılmadığı, tebliğ alınmamış olması halinde neden tebliğ alınmadığı, tebliğin usule uygun olup olmadığı araştırılarak alacaklının ödemeden haberdar olmaması halinde alacaklının temerrütünün gerçekleşmeyeceği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-