Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkin uyuşmazlıkta davacı alacaklı tarafından başlatılan takip üzerine davalıya ödeme emri gönderildiği ve borcun ödenmesi için 30 günlük süre verildiği, davalının borca itiraz etmediği gibi, verilen bu 30 günlük süreye rağmen takibe konu 1.700,00 TL’yi eksiksiz olarak ödemediği, 30 gün içinde borcun tümü ödenmediğine göre temerrütün gerçekleştiği, borcun miktarının az ya da çok olmasının temerrüt olgusunun gerçekleşmesini engellemediği, bu durumda mahkemece temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasında sonradan akdedilen 29.08.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde önceki döneme ilişkin kira bedellerinin ödendiği, ya da davalı kiracının önceki döneme ilişkin kira borçlarından ibra edildiğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda davalı borçlu takip konusu kira borcunu ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlü olduğu, ancak davalı borçlu tarafından takibe konu 2014 yılı Şubat ayı ile 2014 yılı Ağustos ayına kadarki döneme ilişkin kira borcunun ödendiğinin İİK'nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerden biri ile kanıtlanamadığından, bu döneme ilişkin kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasında 01.06.2012 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık olmadığı, kira sözleşmesinin özel şartlar 3.maddesi ile; “Kiralar her ayın 1-5 arası bizzat kiralayana veya görevli personele elden ya da kiralayanın bildireceği banka hesabına havale edilerek ödenecektir” düzenlemesine yer verildiği, buna göre kira bedellerinin ayın 1’i ila 5’i arasında ödenmesi kararlaştırılmış ise de, son ödeme gününün resmi tatile denk gelmesi halinde ödeme gününün tatili takip eden ilk iş gününe uzayacağının kabulü gerekeceği, takibe konu 2015 yılı Temmuz ayı kira bedelinin ödeme süresinin son günü olan 05.07.2015 gününün Pazar gününe rast gelmesi nedeniyle ödeme süresi takip eden iş gününün tatil saatine kadar uzayacağı, bu durumda davacı 2015 yılı Temmuz ayı kira bedeline ilişkin olarak takibi en erken ayın 7’sinde yapabilileceği, takip tarihi itibariyle muaccel olmayan kira alacağı için başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itiraz haklı olmakla, mahkemenin de kabulünde olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davada dayanılan icra dosyasında bulunan Örnek 13 ödeme emrinde yedi günlük itiraz süresi ve otuz günlük ödeme sürelerinin elle sonradan yazıldığı, davacının dava dilekçesine eklediği ödeme emrinde ise itiraz ve ödeme süresi kısımlarının boş olduğu, bunun da davalının itiraz dilekçesinde ve dava sırasında ileri sürdüğü iddialarını teyit ettiği, İİK.nun 269/1 .maddesinin göndermesi ile 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal ödeme süresi olan 30 günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda tahliye istenemeyeceği, bu durumda davalının temerrüdü gerçekleşmemiş olup, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi-
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Taşınmazın ilgili birimce mühürlenmiş olması anahtarların usule uygun teslimine engel teşkil etmediği, davalı borçlunun, anahtarları kiraya verene teslim ettiğine dair yazılı bir belge ibraz edemediği, bu durumda davacı alacaklının dava dilekçesinde de açıkça bildirdiği tarih olan 01/08/2014 tarihi tahliye tarihi kabul edilerek bu tarihe kadar olan kira bedelleri üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 31/05/2014 tarihi itibariyle mecurun tahliye edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesinde borca itiraz ettiği; dosyadaki ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği; davacı tarafça tahliye istemli davanın, İİK.'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315.maddesi uyarınca verilen, yasal 30 günlük süre beklenilmeden 21/08/2015 tarihinde açıldığı; ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenilmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı; bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Her ne kadar davalı yargılama aşamasında ödeme belgesi ibraz etmemiş ise de ödeme belgesi borcu sona erdiren özelliği nedeniyle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden davalının temyiz dilekçesine ekli 29/01/2015 tarihli 15.000,00 TL bedelli ödeme belgesi ile ilgili taraf beyanları alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Kira miktarını ispat yükü kiraya verende, kira bedelinin ödendiğini ispat yükü ise kiracıda olduğu- Davalı borçlunun takip konusu döneme ait kira bedelini ödediğini yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği- TBK mad. 101'e göre; ödeme belgesinde açıklama yoksa kiralayanın, yapılan ödemeleri, ödenmeyen ayların kira bedelinden dilediği ay kira bedeli olarak kabul edebileceği-
Davacı alacaklı, sözleşmedeki artış şartı gereğince 2014 yılı K. ve Aralık ayları kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 858,00 TL'nin tahsilini talep ettiği, davalı borçlunun icra takibine, borca ve kira bedeline itiraz etmemesi sebebiyle, icra takibi ve kira borç miktarının kesinleştiği, artık davalının 'kira bedelinin tespitinin, kira artış oranlarının belirlenmesinin icra mahkemesi görevi dışında kaldığı' savunmasına değer verilemeyeceği, bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek, davalının ödeme savunması üzerinde de durularak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinin doğru olmadığı-