Davacı alacaklının, davalı borçlunun 2014 yılı Eylül, 2015 yılı Ekim,K.,Aralık ayları bakiye kira alacağı 1.950 TL' sını ödemediğinden bahisle, davalı hakkında 30.12.2015 tarihinde icra takibi başlattığı, 13 nolu ihtarlı ve 30 gün ödeme süreli ödeme emri davalıya 21.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 30 günlük " ödeme süresinin son günü olan 20.02.2012 tarihi, resmi tatile denk geldiğinden, ödeme günü 22.02.2016 günü sonuna kadar uzadığı, davacı İ.İ.K.nun 269/1.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315/2 maddesinde öngörülen otuz günlük süreyi beklemeden 22.02.2016 tarihinde, tahliye istemiyle bu iş davayı açtığı, ödeme süresi dolmadan ve temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenemeyeceğinden, mahkemece 'tahliye isteminin reddine' karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklının, sözlü kira sözleşmesine dayanarak, 07.05.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 2.823,00 TL’den 2015 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı 5.646,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep ettiği, ödeme emri borçlu kiracıya 08.07.2015 tarihinde tebliğ ettiği, davalı borçlu süresinde verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, borçluya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.nun 269/1. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 28.07.2015 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı, ayrıca davacı takip talebine tapu kaydını eklemiş olup, dava konusu “dükkan” niteliğindeki taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu anlaşıldığı, pay ve paydaş çoğunluğu yargılama sırasında sağlanabilir ise de ihtarnamedeki eksikliğin sonradan tamamlanamayacağı, bu durumda mahkemece tahliye isteminin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemi-
Her ne kadar borçlu, taraflar arasında sözlü kira akdinin varlığını kabul etmiş ise de, taşınmazın alımı karşılığı ödenen paranın faizi karşılığı taşınmazda oturduğunu ayrıca kira bedelinden kaynaklı borcu bulunmadığını belirttiğinden kira alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, davacı alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Her ne kadar 15/12/2014 tarihli dilekçe davacı alacaklı vekilinin feragat beyanını kapsıyor ise de beyan içeriğinden hakkın özünden ve davanın esasından feragat edilmediği, davanın süresinden önce açılmasından dolayı feragat edildiği, tahliye davasından ileriye dönük feragat edilmediği bu durumda 6100 sayılı HMK.nun 309. maddesi anlamında bir feragatten bahsedilemeyeceği-
Davacı alacaklının takip talebi ile 2009 ve 2015 kira dönemleri arasında ödenmeyen veya eksik ödenen kira alacağının tahsilini istediği, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda talep konusu edilmeyen 2006 yılından 2015 yılına kadarki toplam hak edilen kira bedeli üzerinden alacak miktarı hesap edilmiş olup, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ayrıca davalı tarafından ibraz edilen ödeme dekontlarından, davalı tarafından davadan önce ödeme yapıldığı anlaşıldığından mahkemece davalı tarafça yapılan ödemeler üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir, bu durumda mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklının, davalı borçluların 11.09.2015 tarihinde tahliye ihtarını içerir 3.000,00 TL kira alacağını ödemediklerinden bahisle, davalılar hakkında 11.09.2015 tarihinde icra takibi başlattığı, 13 nolu ihtarlı ve 30 gün ödeme süreli ödeme emri davalılara 19.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı İİK.nun 269/1. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315/2. maddesinde öngörülen otuz günlük süreyi beklemeden 29.09.2015 tarihinde tahliye istemiyle bu davayı açtığı, ödeme süresi dolmadan ve temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenemeyeceğinden, mahkemece 'tahliye isteminin reddine' karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada; mahkemece kira ödemelerinin yapıldığı kiraya verene ait hesap ekstresinin 2015 yılını da ihtiva eder şekilde getirtilip incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-