Ecrimisil isteminin Kat Mülkiyeti Yasası'nın uygulanmasından kaynaklanmadığı ve ecrimisil ile ilgili davaya genel hükümlere göre görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılarak karar verilmesi gerektiği-
Davada ileri sürülen isteklerden elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak "keşfen saptanan dava değeri" üzerinden peşin harcın alınması gerekeceği-
Mahkemece öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacı mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğuna göre dava açmakla muvafakatin geri aldığı kabul edilerek kayda üstünlük tanımak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yer ile yıkımı istenen şeyin değeri ve talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olup, somut olayda dava değeri sulh hukuk mahkemesinin görev sınırları içerisinde kaldığına göre işin esasına girilerek hüküm oluşturulması gerekirken; yıkım halinde oluşacak zararın da dava değerine dâhil edilmesi suretiyle görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacının açıkça davalıdan hiçbir eş­ya, katkı payı ve edinilmiş mallara katılım alacağı talep etmeyeceğini açıklaması ve beyanını imzası ile onaylaması, protokolün de boşan­ma ilamının eki haline gelmesi karşısında, davacı yanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin isteğinin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Davacı anılan parsel bakımından mal rejiminin tasfiyesi dışında, boşanma ilamının kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar davalının anılan taşınmazda vekil edeninin rızası hilafında kira bedeli ödemeksi­zin ikamet ettiğini açıklayarak alacak isteminde bu­lunmuş olduğundan, davacının, ecrimisil isteğinde bulunduğunun ve görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Dava değeri ve buna göre alınacak harç, el atılan yer ile yıkımı istenen şeyin değeri ve talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olduğu, yıkım halinde oluşacak zararın da dava değerine dâhil edilemeyeceği-
Mahkemece, ihtarın davalıya tebliği tarihi belirlenerek, ihtarın tebliği tarihinden dava tarihine kadar belirlenecek ecrimisilden davalının sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere 5 yıllık ecrimisilden sorumlu tutulması suretiyle fazla ecrimisile karar verilmiş olmasının doğru görülmeyeceği-
Davacının çekişme konusu taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği bir bölüm bulunmadığı gözetilerek, davalılar Güven ve K.’ın malik olduğu dönemler itibariyle belirlenecek ecrimisilden sorumlu tutulmalarına ve davacının payına yönelik davalı K.’ın elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-