-
“1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe
“Madde 995 - Yürürlükteki kanunun 908 inci maddesini karşılamaktadır.
Hüküm değişikliği yoktur. Ancak kaynak kanunun 940 ıncı maddesi dikkate alınarak madde üç fıkra halinde düzenlenmiştir.
Yürürlükteki metnin son cümlesinde ‘yedinde bulunan şeyin geri iadesi lazım geldiğini bilmediği müddetçe ancak kendi kusuru ile vuku bulan zararlardan mesul olur’ biçiminde bir ifadeye yer verilmiştir. Oysa zilyedin iyiniyetli olmaması demek, geri verme ile yükümlü olduğunu bilmesi veya bilmesi gerekme-si demek olduğundan, metindeki bu ifade uygun değildir. Kaynak kanun gözönüne alınarak ‘iyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece’ biçiminde düzeltilmiştir.”
-
“1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe
‘Madde 913 - Madde yürürlükteki kanunun 908. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak, kaynak İsviçre Medeni Kanununun 940. maddesi gözönünde tutularak madde üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.
Diğer taraftan kötüniyetli zilyedin, malı, bizzat kullan-mak suretiyle maldan yararlanmasının karşılığını tazminat o-larak ödemesi gerekip gerekmeyeceğinin doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında tartışma konusu olduğu gözönünde tutularak, bu hususu açıklığa kavuşturmak üzere birinci fıkraya “elde etmeyi ihmal ettiği semereler”in yanında “şeyi kullanma suretiyle sağ-ladığı yararlar karşılığında tazminat ödemek zorunda” oldu-ğunu belirten bir cümle ilave edilmiştir.
Son fıkrada ise yürürlükteki metin “yedinde bulunan şeyin geri iadesi lâzım geldiğini bilmediği müddetçe ancak kendi kusuru ile vuku bulan zarardan mesul olur” tarzında bir ifadeye yer vermiş bulunmaktadır. Bu ifade isabetli değildir. Zira, zil-yedin kötüniyetli olması demek iade ile mükellef olduğunu bilmesi veya bilmesi gerekmesi demektir. Kaynak İsviçre Me-deni Kanununun 940. maddesi gözönünde tutularak fıkranın ifadesi “kötüniyetli zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece” tarzında düzeltilmiştir.’:
“2. Kötüniyetli zilyet bakımından
Madde 913 - Kötüniyetli zilyet, geri vermekle yükümlü ol- duğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmâl ettiği semereler ile şeyi kullanma suretiyle sağladığı yararlar karşılığında taz-minat ödemek zorundadır.
Kötüniyetli zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir.
Kötüniyetli zilyet şeyi kime geri vereceğini bilmediği sü-rece ancak kusuru ile verdiği zararlardan sorumlu olur.”
-
“1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe
‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun hale getirilmiş, ifade sadeleştirilmiş ve açıklanmıştır.
2) Biçim değişikliği: Bu madde yürürlükteki metinde iki cümleden oluşmuş bir tek fıkra halindedir. Oysa bu madde üç ayrı kuralı kapsadığından, ayrı ayrı üç bağımsız fıkra durumuna getirilmiş ve ayrıca maddeye bir fıkra (üçüncü fıkra olarak) eklenmiş bulunduğundan, dört fıkralık bir madde haline gel-miştir.
3) Hüküm değişikliği: Bu maddeye yeni eklenen üçüncü fıkra bir kural değişikliği niteliğini taşımaktadır. Bu fıkrada mücbir sebepten (önlenmez kuvvetlerden) doğan zararlardan dolayı kötüniyetli elmenin sorumlu olduğu prensibi konulmuş, ancak anlaşmazlık konusu olan şey elmenin elinde olmayıp bu hak sahibinin elinde bulunsaydı bile yine ayni mücbir sebepten zarar göreceği kesin olarak sabit olursa o zaman kötüniyetli elmenin bundan sorumlu olamayacağı belirtilmiştir. Böylece buraya Medeni Kanunun 908 inci maddesini yorumlayan bütün müelliflerin oybirliğiyle kabul etmiş oldukları bir prensip bir fıkra halinde eklenmiş ve böylece 908 inci maddeye, bir kural değişikliği değilse bile, bir kural eklenmesi yapılmıştır.’:
Madde 908 - Bir eşyada kötüniyetle elmen bulunan kişi, onu hak sahibine geri vermek ve haksız olarak elinde tutmuş olmasından doğan zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği verimler için teminat ödemekle yükümlüdür.
Kötüniyetli elmen, yaptığı giderlerden ancak hak sahibin-ce de yapılması zorunlu olanlarını isteyebilir.
Kötüniyetli elmen, mücbir sebep sonucunda doğan zararlardan da sorumludur; ancak eşya hak sahibinin elinde bulunsaydı yine ayni mücbir sebepten zarar görecek idiyse, elmen bun- dan sorumlu olmaz.
Kötüniyetli elmen, eşyayı kime geri vereceğini bilmediği sürece, ancak kendi kusuru ile meydana gelen zararlardan so-rumlu olur.”