Asıl ve birleşen davadaki ecrimisil istekleri bakımından yerinde 3 kişilik ziraat mühendisi sıfatını taşıyan bilirkişi heyeti aracılığıyla uygulama yapılmak suretiyle, dava konusu 1916 parsel sayılı taşınmazın, davacıların payları itibariyle ve talep edilen dönemlere göre getireceği ecrimisilin denetime elverişli bir biçimde saptanmasının, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin gerekeceği-
Dava dilekçesinde elatıldığı iddia edilen yerle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya bu istek bakımından dava değerinin açıklattırılması, bu değere itiraz edilmesi halinde keşfen belirlenecek değere göre harç ikmali yaptırılarak, işin esasına girilmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli davalarda dava değerinin her üç isteğinin toplamından ibaret olacağı-
Çekişme konusu taşınmazda pay sahibi olan tüm paydaşlar arasında harici bir taksim olup olmadığının ve harici bir taksim var ise, çekişmeli bölümün kime özgülendiğinin saptanması, yok eğer bir taksim bulunmuyor ise, yine tüm paydaşlarca uzunca bir zaman için her bir paydaşın kullandığı yer bulunacak şekilde bir fiili durumun yaratılıp yaratılmadığı üzerinde durulması ve böyle bir fiili durum yaratılmış ise, çekişmeli yerin zilyedinin kim olduğunun belirlenmesi, yok eğer böyle bir fiili durum yaratılmamış ise, davacı yönünden intifadan men koşulunun oluşup oluşmadığının araştırılması ile şayet gerek harici bir taksim yapılmış veya fiili bir durum oluşturularak çekişmeli yer davalı paydaşa özgülenmiş ise o taktirde davalı paydaşın, diğer davalı ile yaptığı veya yapacağı kira sözleşmesine değer verileceği-
Ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olduğundan dava tarihine kadar gerçekleşmiş zararın talep edilebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın talep edilemeyeceği-
Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dava tarihi olan 20.03.2006 ve eldeki davanın açıldığı tarih olan 30.05.2007 tarihi arasındaki ecrimisil bedeline ilişkin olarak ise, bu dönemlerde davalı tarafın iddiasına göre kuraklık olup olmadığı, nadasa bırakma olup olmadığı araştırılıp dava konusu tarlalara münavebe esasına göre hangi ürünün ekildiği tesbit edilip buna göre hüküm kurulması gerekirken buğday ve mercimek ürünün ortalaması alınarak hesap edilen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Her ne kadar dava, taraflarca hazırlama ilkesine tabi ise de, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil davalarında kamulaştırma nedeniyle tazminat davalarındaki benzer usuller uygulanarak ecrimisil miktarının bilirkişilere hesaplatıldığı, ecrimisile hükmedebilmek için davalının fiilen el atması gerekmediği gibi taşınmazın kullanma biçiminin de öneminin olmadığı, böyle bir durumda taşınmazına haksız olarak elatılan kişinin tazminat davasındaki gibi zararına yol açılmış olması ya da sebepsiz zenginleşme istemindeki gibi yoksullaşmış olması aranmaksızın mahkemece, haksız olarak zilyet olan kişiyi zorlayan bir yöntem izlenmesinin ve haksız kullanım kazancının geri verilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Gerek davacılar tanıkları, gerekse davalının tanıklarının (eşi ve oğlu) ifadelerine göre Avarız Köyünde bulunan 6 adet taşınmazın dava konusu 2007- 2008 ve 2010 yıllarında davalı tarafından çeltik ekilmek suretiyle kullanıldığı ispatlanmasına rağmen, mahkemece; bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ruhsatsız da olsa taşınmazın üzerindeki muhdesatın belli bir gelire elverişli ve yeterli olduğu, diğer bir deyişle ecrimisile mütehammil nitelikte bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece yalnızca arsanın getirebileceği ecrimisilin esas alınmasının doğru olmadığı-
Kira geliri üzerinden ecrimisilin belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleriyle karşılaştırılarak (taşınmazın büyüklüğü ve çevre özellikleri de nazara alınarak) rayice göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil miktarının ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE (TEFE) artış oranının tamamı yansıtılmak üzere belirlenecek miktardan az olamayacağı-