Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığına göre, her bir davalı yönünden; oturduğu kattaki daire ile bağlantılı olarak belirlenen ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesi ve yine her davalının, ayrı ayrı kullandığı yerin saptanan değeri ile orantılı yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, davalıların birlikte ecrimisil, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmalarının doğru olmadığı-
Ecrimisil davalarının genel hükümlere tabi olup, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında sayılmayacağı, dava değerine göre görevli mahkemenin belirleneceği-
Dava konusu taşınmazın zemin katındaki dükkanın, sadece davalılardan F… tarafından işletildiğinin, vergi levhası ve toplanan delillerden anlaşıldığı, dükkan için hesaplanan ecrimisilden davalı F… dışında, diğer davalıların da sorumlu tutulmuş olmasının; ayrıca, davalı F…'nın taşınmazda hissedar olup, dükkanı kendisi işlettiğinden intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmamış olmasının da doğru olmadığı-
Davacı taşınmazı... tarihinde kayden edinmiş, davalıya taşınmazı boşaltması için... tarihinde ihtarname keşide etmiştir. Mahkemece ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi saptanmak suretiyle bu tarihten dava tarihine kadar ki dönemle sınırlı olarak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, fazla ecrimisile hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, taşınmazın keşfen belirlenen değeri yerine dilekçede gösterilen değer esas alınmak suretiyle eksik harç takdirinin de hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-
Ecrimisilin; zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyetten isteyebileceği tazminat olarak kabul edildiği, ecrimisil talep edebilmek için davalının haksız zilyet olmasının ve bu işgalin kötü niyetli olmasının gerekeceği-
Davacı ile davalı arasında düzenlenen protokol iptal edilmedikçe sağladığı hakların korunması gerekecektir. Protokol gereği çekişmeli yerin işletme hakkı kendisine bırakılan davalının çekişmeli yeri diğer davalı şirkete kiraya vermek suretiyle tasarrufta bulunması, anılan protokolün davalıya sağlamış olduğu haktan kaynaklanmakta olup, tasarrufun haksız olduğu düşünülemez. Bu durumda, ecrimisilden davalıların sorumlu tutulmalarına olanak yoktur. Hal böyle olunca; davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere, ecrimisilin hüküm altına alınmış olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Ecrimisilin kötü niyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat olup, en azının kira geliri, en çoğunun tam gelir (kar) yoksunluğu olduğu, kira esası üzerinden ecrimisil belirlenirken, emsal kira sözleşmeleri celbedilip keşif mahallinde gerekirse bilirkişilerce de re'sen emsaller araştırılıp rayiç belirlenip, bu şekilde somut veriler toplandıktan sonra ecrimisil istenen ilk dönem kira parası belirlenerek, bu kira parasına sonraki dönemlere ÜFE'nin yansıtılması suretiyle bulunacak bedelden az olmamak üzere ecrimisil bedelinin belirlenmesinin gerekeceği-
Dosya kapsamından uzun süredir taşınmazın belirlenen bölümünün davalı tarafından kullanıldığı görülmektedir. Davacı bu kullanım tarzına karşı çıkmamış, davalı tarafa bir ihtarname keşide etmemiştir. Bu durumda taraflar arasında TBK.’ nun md.379 uyarınca ariyet ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile davalının ecrimisilden sorumlu tutulmaması gerekirken mahkemece aksi yönde karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Dosya içeriğinden, taşınmazların uzun süredir davalılar tarafından kullanıldığı, davacıların bu kullanıma ses çıkarmayarak rıza gösterdikleri ve dava açmakla rızalarının geri alındığı sabittir. O halde, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-