Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağı-
Baz istasyonunun davacıya herhangi bir zarar verip vermeyeceği yönünden halk sağlığı uzmanından rapor alınması ve hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Ecrimisil davalarının, 25.05.1938 tarih, 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu-
Davalı, taşınmazı bizzat kullanmasının objektif değerini ödemeye mahkûm edilmesinin gerekeceği; o kadar ki, haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle (somut olayda imar öncesi ortak yer havuz ve kafeterya olarak) gelir elde etmeye örgütlenmemiş olmasının dahi sonuca etkili görülmemesinin gerekeceği; dava konusu davalının elinde tuttuğu taşınmazın; kiraya verilmesi halinde piyasa koşullarına göre ne kadar bedel getireceği bilirkişi eliyle belirlenmeli ve sonucuna göre bir hüküm kurulması ve ecrimisil hesabının başlangıcı olarak ise, davalıların havuzu almaktan vazgeçip, alım-satım nedeni ile verdikleri parayı geri istedikleri tarihin esas alınmasının gerekeceği; zira, bu tarihte iyiniyetli kullanımın, kötüniyetli kullanıma dönüştüğü-
Davacı taşınmazına, davalının yapı yapmak suretiyle müdahalesinin saptandığı, bu durumda mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davalının tasarrufunda olan ve bilirkişi raporunda da belirtilen elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve ayrıca tüm muhdesatlar yönünden de yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Ecrimisil istenilen taşınmazın (bağ-bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, fiili taksim olması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine müdahalenin önlenmesi, ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde intifadan men şartının aranmasına gerek olmadığı-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125. maddesi, 1086 sayılı Yasanın 186.maddesinden farklı olarak dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği-
Müdahale uzun zamandır devam etmesine rağmen davacı tarafın dava açılıncaya kadar davalı tarafı uyarmadığı, bir ihtarname keşide etmediği, bu durumda davalının uzun süreli kullanımının muvafakate dayalı olduğunun, dava açmakla muvafakatin geri alındığının ve kötüniyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacağının kabulünün gerekeceği-
Kira sözleşmeleri taraflarına şahsi hak sağladığından kiralayan her ne kadar kiralananı haksız şekilde bulunduran kişilere karşı fuzuli işgalleri nedeniyle müdahalelerinin önlenmesini ve tahliyesini isteyebilecekse de, kira alacakları yönünden muhatabı kiracı olduğundan ödenmeyen kira paralarını ancak kiracısından talep edebileceği,Kira parası dışında fuzuli şagilden de haksız işgal tazminatı almasının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı-
Davalı dava dışı kişi arasındaki kira sözleşmesi içeriğinden, dava konusu taşınmazın davalı tarafından kiraya verildiği anlaşılmakla dava konusu taşınmaz yönünden ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-