Kredi sözleşmesi ve ipotek belgesine dayanan takiplerde, borçlunun borca itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesince İİK, 150a’daki ilkeler çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği—
İpoteğin “kesin borç ipoteği” olduğu durumlarda, borçluya “icra emri” yerine “ödeme emri” gönderilmesi ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine, alacaklı tarafından “itirazın kaldırılması”nın istenilmesi halinde, sonuçta tarafların yararına % 40 inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
İpotekli alacaklının «tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile», kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu -limitle sınırlı olarak- ile takip yapabileceği—
Talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin «borca itiraz»ı inceleyemeyeceğinden, «yetkisizlik kararı» vermesi gerekeceği—
Alacaklının, altı ay içinde «itirazın kaldırılmasını» istemek zorunda olduğu—
İİK.150a maddesi gereğince «takibin iptali» istemi hakkında verilen kararın temyiz edilebileceği—
Kredi sözleşmesinin teminatı olarak kurulan ipoteklerde, borçluya hesap özetinin gönderilmemiş olması ve tediye fişlerindeki imzaların borçlu tar-afından inkâr edilmiş olması halinde, tediye fişlerinin İİK. 68/I’deki belgelerden sayılamayacağı ve alacaklının «itirazın kaldırılması»nı isteyemeyeceği—
«20 gün (6 ay) süre (vâde) ile faizsiz» olarak kurulan bir ipotekle, alacaklının - 20 gün (6 ay) sonra- vâde tarihinden itibaren faiz isteyebileceği—
Kesin borç ipoteğinde, ipotek akit tablosunda «vade» ve «faiz» öngörülmemişse, borçlunun alacaklının ihtarı ile (ihtarname keşide edilmemişse, takip talebi ile) temerrüde düşeceği ve bu tarihten itibaren alacaklının temerrüt faizi isteyebileceği—