Bankanın ipoteğin fekkine onay verilmekten vazgeçmesi nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğramadığı gerekçesiyle davacının ipoteğin fekki ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu-
İpotek veren 3.kişiye 9 örnek ödeme enirinin tebliğ edildiği, 3.kişinin yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine müracaatla kendisine muacceliyet ihtarı gönderilmeden icra takibi yapılamayacağına dair itirazını bildirdiği, aynı gün icra müdürlüğünce ipotek veren 3.kişinin itirazının reddine karar verildiği, takibin şekli itibariyle ve ipotek veren 3.kişinin itirazının da sürede olduğu dikkate alındığında İİK.nun 150/a maddesi gereğince yasanın icra müdürüne vermediği bir yetki kullanılarak itirazın reddine dair verilen icra müdürlüğü kararı yerinde olmayıp şikayetçi ipotek veren 3.kişinin bu yöndeki şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
‘Mükerrerlik iddiası’nın ‘borca itiraz’ niteliğinde olup, süresi içinde ve icra dairesine bildirilmesinin zorunlu olduğu–
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takiplerinde, icra mahkemesince, ödeme emrine itirazın incelenmesine ilişkin İİK.nun 150/a maddesinde atıf yapılan İİK’nun 68. maddesindeki esaslara göre inceleme yapılması gerekeceği–
Teminat (üst sınır) ipoteğinde, alacaklının limiti aşan alacak bölümü için -«ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi» dışında- «asıl borçlular» hakkında genel haciz yolu ile takip yapılabileceği, ipotek limiti dışında kalan alacak için de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması halinde, hukuki yararı bulunan kişilerce, icra mahkemesine süresiz şikayet yolu ile takibin iptali için başvuruda bulunulabileceği—
«İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası»nın «ipoteklerin fekkiyle ilgili olarak açılan asıl dava» ile -aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan ve itirazın iptali davasında verilecek karar ipoteğin fekki davasının sonucunu etkileyeceğinden- birleştirilmesi gerekeceği—
«Takibin mükerrer olduğu»ndan bahisle yapılan itirazın reddi halinde, borçlu aleyhine inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği—
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan, doğrudan doğruya «ipotek veren üçüncü kişi» hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı—