İpoteğin faizsiz (bila faiz) olarak kurulmuş olmasının, vâde tarihine kadar alacaklının faiz istemesini önleyeceği, fakat vâdeden itibaren faiz istemesini önlemeyeceği—
Borçlu, hesap özetine itiraz etmemiş dahi olsa, icra mahkemesindeki «itirazın kaldırılması» duruşması sırasında, ipotek borcuna mahsuben yaptığı ödemelerin göz önünde bulundurulması gerekeceği—
İhtarnamede belirtilen faiz oranına borçlu tarafından itiraz edilmemiş olması halinde faiz oranının kesinleşmiş olacağı—
«Hesap özeti»ne («hesap kat ihtarı»na) süresinde itiraz edilmemiş olması ya da ipoteğin «kesin borç ipoteği» olduğu durumlarda, borçluya «icra e-mri» yerine «ödeme emri» gönderilebileceği, ancak bu ödeme emrine itiraz edilmesi ve icra mahkemesinden «itirazın kaldırılması»nın istenmesi sonucun-da alacaklı yararına % 40 tazminata hükmedilemeyeceği—
İpotek akit tablosunda yazılı bonoları, asıl borçlu ile birlikte imzalamış olan üçüncü kişi hakkında da, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı—
Ticari ilişki gereğince doğacak olan alacağın teminatını teşkil etmek üzere kurulan ipoteğe dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılamayacağı (bu alacağın miktarı ve tahsili gerekip gerekmediği yargılamayı gerektireceğinden, alacaklının önce dava açıp, mahkemeden alacağını belirtir ilâm aldıktan sonra takipte bulunabileceği)—
Kredi sözleşmesi ve ipotek belgesine dayanan takiplerde, borçlunun borca itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesince İİK, 150a’daki ilkeler çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği—
İcra müdürlüğüne süresi içinde yapılan itiraz ile takip durmuş olduğu-ndan, ayrıca icra mahkemesine yapılan yersiz itirazın reddi gerekeceği—
«Üst sınır ipoteği»ne (teminat ipoteğine) dayalı takiplerde, alacaklının, borçlunun yaptığı ödemeleri -BK. mad. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) uyarınca- limit dışındaki faiz alacağına ve teminatsız alacağına mahsup edebileceği—