Yetkiye, borca ve faize ilişkin itirazların İİK'nın 62/1.maddesi uyarınca, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinin doğru olduğu, ancak ihtar gönderilmeyerek borcun muaccel olmadığına, takip koşulunun oluşmadığına yönelik iddiaların ise İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup icra mahkemesince incelenmesi gerekeceği, o halde mahkemece, borçlunun şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpotek akit tablosunun incelenmesinde, borçlunun alacaklı lehine 175.000,00 TL bedel için, 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar müddetle, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiği, ipoteğin, mevcut olan bir borç için tesis edilmekle kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, ilam niteliğini taşıdığının anlaşıldığı, ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerse de, alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılmasında ve borçluya 9 örnek ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ipoteğin belirtilen niteliği, borçlunun itirazında ve yargılama sırasında borcu olmadığı veya borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gözetildiğinde, takibe dayanak ipotek akit tablosunda alacak miktarı 175.000,00 TL olarak belirtilmekle, alacağın likit olduğu ve davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu dikkate alındığında İİK. 68 maddesi kapsamında davacı alacaklı lehine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Somut olayda borçlular tarafından, dava dilekçesinde borca itirazlar ile birlikte, bir kısım şikayetlerde de bulunulduğunun anlaşıldığı, borçlular, gerekçeli istinaf dilekçesini, yasal 10 günlük süreden sonra verdiğinden Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf süre tutum dilekçesi ve kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılması ile yetinilmesi gerekirken kamu düzeni dışında işin esası incelenerek, hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların ileri sürdüğü şikayet nedenlerinin, istinaf süre tutum dilekçesi içeriği ve kamu düzeniyle ilgili hususların incelenmesiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde ileri sürülen tüm nedenlerin borca itiraz olarak nitelendirilerek icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
TMK 863 hükmü gereğince, ipotek takibi başlamasıyla, kira bedelleri rehin kapsamına girdiğinden , başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde rehin kapsamına giren kira bedelinin İİK 150 b maddesi gereğince kiracıya gönderilen muhtıra gereğince icra dosyasına ödenmesi gerekeceği-
İİK.nun 150-a/1 maddesi gereğince ödeme emrine itiraz halinde İİK.nun 62. den 72. maddeye kadar olan hükümleri uygulanacağı, buna göre olayda uygulanması gereken İ.İ.K.’nun 68/1.maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamlarının 'yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını' isteyebileceği-
İki ayrı takip dosyalarından aynı alacakla ilgili takip yapıldığı bu takiplerden ilk takip dosyasında yapılan takibin itiraza uğradığı, bu takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmadan yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağından, davanın reddi gerekeceği-
İpoteğin teminatı olduğu belirtilen ilamı tanıma ve tenfize ilişkin olup, ilamın niteliği ve dayanak ipoteğin teminat ipoteği olması hususlarının taraflar arasındaki alacağı çekişmeli hale getirdiği ve genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedildiği görüldüğünden, alacaklının itirazın kaldırılması istemi esasa ilişkin olmayan bir nedenle reddedildiğinden, İİK'nun 68. maddesinin son fıkrası uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet dışındaki tüm iddialar itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerektiği, mahkemeye yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup hukuki yararın bulunmadığı, bu sebeple başvurunun reddetmesi gerektiği-
Ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet dışındaki tüm iddialar itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerektiği-