İsteğe bağlı sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptaliyle, 1.8.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine-
Teminat mektupları ile banka, muha­taba karşı asıl borçlu olan lehtarın borcunu taahhüt ettiği, teminat mektupları kıymetli evrak niteliğinde olmadıklarından bankanın borcunun sebebe bağlı olduğu, banka, teminat mektubu ile belirli ve bağımsız bir riski garanti ettiği, bu risk gerçekleştiği ölçüde sorumlu olduğu, güvence altına alınan risk gerçekleşmediği takdirde, ödeme talebinde bulunulması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, elbirliği mülkiyetinde ortakların tasarruf edebileceği pay olmadığından ve zilyetliğin tüm ortaklar adına sürdürülmesi söz konusu olduğundan, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz ortakları arasındaki satış vaadi sözleşmelerinde ayrıca zilyetliğin devri gerekmediği ve bu davada vaad borçlusunun zamanaşımı savunmasında bulunmasının "dürüst davranma" kuralı ile bağdaşmayacağı-
Vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında; sözleşme yapan 3.kişi iyi niyetli ise yani vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı- Vekil, vekâlet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekâlet eden arasında bir iç sorun olarak kalıp, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkisi olmayacağı-
Ortada hukuken geçerli olmasa bile bir eylemli bölüşme söz konusu olduğundan zamanında davalının satın aldığı yer üzerinde hak iddia etmeyen davacıların önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanun’un 2. maddesi ile bağdaşmayacağı-
Davaya konu olayda, hukuken geçerli olmasa bile bir eylemli paylaşma söz konusu olduğundan zamanında davalının satın aldığı yer üzerinde hak iddia etmeyen davacının önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanun’un 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Kayden müşterek mülkiyet rejiminin uygulandığı taşınmazın paydaşlarının o taşınmazı eylemli olarak paylaşmak suretiyle kullandığının anlaşılması halinde, şufa hakkının kullanılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Dava 24.9.1998 tarihli adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde satış bedeli olarak ödenen 50 bin alman markının güncelleştirilmiş değerinin tahsili istemi ile açılmıştır. Her ne kadar tapuda kayıtlı bir taşınmaz mülkiyet naklinin Türk Medeni' Kanununun 706 ve Borçlar Kanununun 213. maddelerince biçimine uygun sözleşme ile yapılması gerekirse de Kat Mülkiyeti Kanununa tabi bir binadan bağımsız bölüm satın alınması durumunda alıcı tüm borçlarını ifa ederek taşınmazı da teslim alıp kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyet devrine yanaşmaması halinde satışın geçersizliğini ileri sürmek Türk Medeni Kanunun 2. maddesi ile hükme bağlanan iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından adi yazılı satışa değer vermek gerekeceği-
Kurumun, sigortalılığın koşulu olarak vergi kaydının dikkate alınması gerekirken bunu yapmayıp yıllarca davacıyı sigortalı olarak kabul ettikten sonra, vergi kaydının arandığı döneme ilişkin sigortalılığı iptal etmesi, Sosyal Gü­venlik Hukuku ilkelerine ve Medeni Kanun'un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği-
Davalı/karşı davacı bankanın, piyasadan para toplayabilmek, hesaplarındaki paraların çekilmesini önlemek ve günlük ödemelerini karşılamak için, bunlara normalin çok üzerinde faiz uygulamak zorunda kaldığı, müzayaka halinde bulunduğu bir dönemde, bankanın yönetim ve denetiminin, mali zaafiyetten dolayı TMSF’na devredilmiş olmasının da bunun bir sonucu olduğu, kendisi de tacir olan ve Kanun gereği basiretli davranmakla yükümlü bulunan davacı/karşı davalının; ülkemizde yaşanan ve belirtileri önceden ortaya çıkmış ekonomik krizin sonuçlarını öngörememiş olabileceğinin ve bankanın ve benzeri durumdaki başka bazı bankaların, kamuoyuna da yansıyan mali durumlarından, nakit sıkıntılarından haberdar olmayabileceğinin kabulünün mümkün olmadığı- Müzayaka halinin oluşmasında davalının kusurunun bulunmasının, davacının bu durumdan yararlanma isteğini hukuken meşru kılmayacağı-