7. HD. 03.12.2024 T. E: 2023/4715, K: 5416
Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir...
7. HD. 21.11.2024 T. E: 4231, K: 5145
7. HD. 19.11.2024 T. E: 2272, K: 5063
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve korkutma hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir...
Anlaşmalı protokol hükmünün yerine getirilip getirilmediği, davalının ödemeyi taahhüt ettiği bedeli ödemeksizin taşınmazın satışına yanaşmamasının doğru olup olmadığı- Boşanma davasında, duruşmada alınan taraf beyanları, ibraz edilen ve mahkemece kararın eki olarak kabul edilen ve onaylanan protokol ile; mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir anlaşma yapıldığının kabulü gerektiği- Aksi halde, davalının taşınmazın satışına yanaşmaması durumunda, kendisini satış yapmaya zorlayacak başkaca hukuki yollar olmaması nedeniyle davacının protokolde belirtilen mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan talepte bulunamayacağı sonucunu oluşturacaktır ki, bu durumun tarafların evlilik birliği içinde edindikleri mal varlığının tasfiyesi amacıyla anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenirken oluşan iradelerine aykırılık teşkil edeceği- 2011 yılında kesinleşen boşanma kararından dava tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında, taşınmazın satışı konusunda makul bir sürenin geçtiği, buna rağmen davalının satışa yanaşmamasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu- Evlilik birliği içinde ödenen taksitlerinin yarısına tekabül eden bedelin tahsiline karar verilmesi gerektiği- "Boşanma protokolünde taşınmazın satımı ile ilgili vade belirlenmemesi, taşınmazın satışı halinde davacı tarafa 12.300 USD ödeme yapılacağının düzenlenmesi, dava tarihi itibari ile taşınmazın satılma durumunun olmadığı, yani protokolün ödeme yapılmasına ilişkin ön şartın gerçekleşmemiş olduğu, davalının temerrüde düşürülmediği, davanın sadece alacak davası gibi değerlendirilerek karar verilmesinin hatalı olduğu" şeklindeki karşı oya itibar edilmediği-
7. HD. 06.11.2024 T. E: 2023/5554, K: 4931
Kooperatif ortakları bakımından geçerli olan ve öğretide "açık kapı ilkesi" olarak kabul edilen ilke uyarınca ortaklık şartlarını taşıyan ve kooperatife ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler kooperatife girmekte serbest olduğu gibi kooperatiften çıkarken de serbest olduğu- Açık kapı ilkesinin bir uzantısı ve onu tamamlar nitelikte olan "kooperatifin korunması ilkesi" gereğince ortağın kooperatiften çıkışının kooperatife zarar vermemesi gerektiği- Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması ve aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, kooperatifin kuruluş amacına uygun faaliyetini uzun süredir yerine getirmemesi üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, başka bir anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu, böyle bir ortağın da açtığı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine dayalı açtığı davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve korunmaya değer hiçbir hukuki menfaati kalmadığı-
7. HD. 05.11.2024 T. E: 891, K: 4907
Ön inceleme tutanağının düzenlendiği tarihten sonra el atmaya son verildiği, dava konusu taşınmazın kayden maliki olan davacının mülkiyet hakkı karşısında, davalının kullanımını üstün kılacak ayni ya da şahsi hakkı mevcut olmadığı gözetidliğinde, "davacının el atmanın önlenmesi davası açmakta haklı olduğu" ve el atmanın önlenmesi davası yönünden keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harç ikmal edildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükteki AAÜT uyarınca (268.000,00 TL ) vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- "Davacının, dava konusu taşınmazı oğlu ve gelini olan davalıya 'evlilik nedeniyle' oturmaları amacıyla tahsis ettiği, daha sonra evlilik birliği içinde aynı binada bir başka dairenin davalının eşi adına satın alındığı, fakat tarafların anlaşarak yeni alınan daireye davalı ve eşinin geçmesine gerek görmeyip yeni alınan dairede davacı ile birlikte diğer oğlunun oturmaya başladığı, davacının oğlunun davalıya boşanma davası açması üzerine davacının boşanma davası tarihinden geçerli olmak üzere, davalıdan ecrimisil talep eden ve müdahalesinin sona ermesini isteyen bu davayı ikame ettiği, davalının da ön inceleme tutanağının düzenlendiği tarihten (yaklaşık 1 ay) sonra dava konusu taşınmazı tahliye ettiği, bu yönüyle el atmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı, ecrimisil davasının da feragat nedeniyle reddedildiği, davacı el atmanın önlenmesi davasını ikame ettiği tarihte boşanma davası henüz devam etmekte olup davacı söz konusu davayı ikame etmeden önce davalının eşi adına kayıtlı ve evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazı boşaltarak davalıya oturması teklifinde bulunmadan bu davayı açmış olduğu, davalının eşi adına kayıtlı dairede oturması halinde boşanma davası kesin olarak sonuçlanmadan davalının söz konusu daireden tahliye ettirilemeyeceğinin açık olduğu ve bu durumda davacının söz konusu imkânı davalıya teklif etmeden bu davayı açmasının 'dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığı' ve bu koşullar altında davacının davasını açtığı tarihte haklı olduğu söylenemeyeceği" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-