Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup..
Dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin kıyı tarafında kaldığının beyanlar hanesine şerh düşüldüğü ve bunu görerek taşınmazı devralan davacının iyi niyetli olduğundan ve dürüst davrandığından söz edilemeyeceğinden, davacının tapusunun kıyı kenar çizgisi içinde kalması sebebiyle bir zararın oluştuğu kabul edilse bile bunun tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklanmadığının kabulü gerektiği-
Kredi kullananın kanser hastalığı nedeni ile ölümü hâlinin sigorta teminat kapsamı dışında olmakla birlikte kredi kullananın ölüm sebebinin kanser hastalığı olduğunun davacı banka tarafından ispat edilmesi gerektiği- Krediye bağlı hayat sigortalarında, sigorta bedelinin asli alacaklısı olan kredi kuruluşunun, sigorta bedelinin ödenmesi yönündeki talebinin tamamen veya kısmen reddedilmesi hâlinde, sigorta şirketine karşı dava açmak ve gerekirse (sigorta bedelinin ödenmeme gerekçesinin çok defa riziko şahsı ile ilgili bir sebebe dayandırılması karşısında) sigorta bedelinin ödenmesi için tüketilmesi gerekli tüm yollarını tüketip, olumlu bir sonuç alınamaması hâlinde mirasçılara başvurabileceği- Bu halde açılan asıl ve birleşen davaların erken açılan dava niteliğinde olduğu, bu davaların açılmasında davacının “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 14.12.2022 T. E: 2021/4776, K: 9040
Forward sözleşmenin TBK'nun genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerine aykırılık taşıdığı iddiası- "Davalı bankanın forward işlemi hakkında davacı yeteri kadar bilgilendirdiği ve aydınlattığı hususunu" ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de, risk bildirim formu da dahil ilgili tüm belgeleri imzalayıp davalı banka ile aralarındaki türev işlemleri sözleşmesinin hukuken geçerli olduğunu kabul ettikten sonra, zarar ettikleri türev sözleşmenin hukuken geçersiz olduğuna ilişkin davacı iddiasının hukuken korunamayacağı-  Tacir olan davacının yaptığı işlemlerin, attığı imzanın sorumluluğunu kavrayabilecek kimse olduğu, yapılan işlemin riskli olduğu, aynı şekilde bankanın da zarar edebileceği, kurun vade farkından korunmak için sabitlendiği, dolayısıyla davalı bankanın kendiliğinden bu işlemi yapmasının olanaksız olduğu- Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı banka tarafından kesinti yapıldığından, mahkemece, yapılan kesinti miktarı da denetlenmek suretiyle, sözleşme uyarınca fazla kesinti yapılmadığının tespiti halinde davanın reddi gerektiği-
Davacı şirketin müşterek imzalardan birisi sahte olarak atılmış 7 adet çek bedelini imza itirazında bulunmaksızın ödemesinin davacının sahte imzayla çek tedavüle koymayı alışkanlık haline getirip bu durumu benimsendiği şeklinde yorumlanamayacağı- Söz konusu çeklerden her biri davacı şirket adına müstakil bir borç ikrarı niteliğinde olduğundan, davacı şirketin sahtecilik suretiyle düzenlenen davaya konu çek nedeniyle sorumlu addedilemeyeceği ve sahtecilik iddiasının herkese karşı ileri sürülebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bir belgenin delil başlangıcı sayılması için, bu belgenin kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından gönderilmiş yahut verilmiş olmasının gerektiği- Davacıya vekaletnamenin düzenlendiği gün ödeme yapılmış olmasının HMK’nin 202.maddesinde yer alan koşulları taşımadığından delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği ve bu hususta tanık dinlenemeyeceği- Tapuda satış bedellerinin yüksek gösterilmesinde davalının kendisinin muvazaası söz konusu olduğu ve kural olarak hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği-
Davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi tapu kaydında orman tahdidi sınırları içinde kaldığına dair şerh bulunan taşınmazı bilerek ve isteyerek satın alan ayrıca önceki tapu maliki tarafından şerhin tasarruf hakkını kısıtladığı gerekçesiyle açılan tapu kaydının iptali ile tazminat istemli davadaki alacağı temlik almasından dolayı uğradığı zararı TMK'nın 1007 nci maddesi uyarınca Devlet'ten isteyen davacının uğradığı zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Salt belge eksikliği nedeniyle ödeme yapılmamasının TMK.'nun 2. maddesi gereği dürüstlük kuralına aykırı olduğu, sözleşmenin ifa edildiğinin kabulü gerektiği-
Dava konusu taşınmaz halen adına kayıtlı olan davacının uğradığını iddia ettiği bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın sadece tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından ve kıyı kenar çizgisi şerhli taşınmazı bilerek ve isteyerek satın alan davacının yoğunluğu dosya içeriğine yansıyan kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-