Ara karar ile dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için verilen ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazı ara karar ile reddedilirken ayrı bir gerekçeli kararın yazılmamış olmasının HMK. mad. 391/2 ve Anayasa mad. 141'e aykırı olduğu- 
Davacı önce ihraç kararının iptalini talep etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle birlikte ayrıca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş olup her ne kadar tapu iptal ve tescil davası ile ihraç kararının iptali davası birlikte görülmez ise de, tapu iptal ve tescil davasının harcı yatırılarak açıldığı için bu davayı da ayrı bir dava olarak kabul etmek gerekeceğinden uyuşmazlık konusu olan bağımsız bölüm yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği-
Davacı tarafça öncelikle sözleşmenin uyarlanması, mümkün olmadığı taktirde tazminat talep edilmiş olup, davacının ilk talebi yönünden HMK. mad. 389/1 'in koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken davacının terditli tazminat talebinin ön plana alınarak, itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının zımnen oluşan üyeliğinin dava tarihi itibariyle devam ettiğinin tespitini de amaçlayan isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığı taktirde başvuru yeni bir üyelik başvurusu olarak değerlendirilip, kooperatiflerdeki açık kapı ilkesi ve ceza yargılamasında verilen hüküm de dikkate alınarak yönetim kurulunca, ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyanların üye olarak kabulü zorunlu bulunduğundan, davacının üyelik koşullarını taşıyıp taşımadığının araştırılması gerektiği- Davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olmasına ilişkin HMK. mad. 114/1-i 'de yazılı dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK. mad. 115/2 uyarınca usulden reddi gerektiği-
Hükümdeki hata, yazı ve hesap hatası niteliğinde olmamasına rağmen, HMK. mad. 304'e aykırı olarak, hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tashih kararı verilemeyeceği- Yapılan yargılama sonucunda verilen kısa kararda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmesi gerektiği-
İtiraz incelenip duruşma sonunda kısa karar verilmekle yetinilmiş olup, HMK. mad. 297 uyarınca uygun bir gerekçeli karar yazılmadığı- Aynı üzerinde uyuşmazlık bulunmayan taşınmaz üzerine tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazının kabulü gerektiği-
İİK.’nun 264/2. maddesinde yazılı sürede alacaklı, itirazın iptali davası açtığından borçlunun takibe itiraz ederek İİK.’nun 66. maddesi gereğince takibi durdurmasının ‘takip işlemi’ değil, ‘tedbir’ niteliğinde olan ihtiyati haciz kararının icrasını engellemeyeceği-
Tedbir talep edilen gayrimenkuller bizatihi dava konusu olmadığından HMK. mad. 389 uyarınca tedbir talebinin reddinin isabetli olduğu-
Taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda '' dosya kapsamı ve mevcut delil durumu'' şeklinde soyut ve yetersiz yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilemeyeceği-
Mahkemece "dava konusu taşınmazların davalı üçüncü kişi adına kayıtlı olması halinde 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için HMK'nun 389 maddesi gereğince alacak miktarının %5 oranında teminat karşılığı ihtiyat tedbir konulmasına" karar verilmiş olup itiraz üzerine, mahkemece "ihtiyati haczin yasal olduğu" gerekçesiyle kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, İİK. mad. 277 vd. uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyatı haciz mahiyetindeki tedbir kararının İİK. mad. 281/2 maddesine uygun olduğu-