Gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması ve talepten fazlaya hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Ortakların, kooperatif ile ya da birbirleriyle olan davalarında, H.U.M.K. 17 (6100 sayılı HMK.’ nın 14/2.) maddesi gereğince kooperatifin merkezinin bulunduğu yer merkezinin, yetkili olacağına ilişkin hüküm, kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki kuralı olduğundan, İ.İ.K. 72/son madde hükmünde yazılı yetki kuralının, bu yetki kuralını bertaraf edecek bir düzenleme olmadığı-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin incelenmesi gerekeceği-
Önceki kararların değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemlerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Evleviyatı murisle ilgisi bulunmayan taşınmaz üzerine tedbir kararı konulmasının isabetsiz olduğu-
İptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği (İİK. mad. 281/I), madde metninde ihtiyati tedbirden söz edilmediği, bu sebeple ihtiyati haciz şartlarının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine mahkemece ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığından söz edilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Aynı uyuşmazlık konusu olmayan A Blok ... numaralı bağımsız bölümler üzerine sırf davacının alacağının tahsilinin sağlanması amacıyla üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun mevcudiyeti gerektiğinden davanın ön inceleme (tensip ) aşamasında tedbir kararı verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının isabetsiz olduğu- 
Davalıya ait taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği uyuşmazlıkta dava konusu olmayan taşınmazlara ihtiyati tedbir kararı konulamayacağından istemin reddi gerektiği-
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ihtiyati tedbire konu edilen bağımsız bölümlerin doğrudan davanın konusunu oluşturmamalarına göre, davacı vekilinin tedbir talebinin reddi yönünde verilen kararın isabetli olduğu- 
Sıra cetvelinin; kesin hacizlerle, ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüştükleri tarihlere göre düzenleneceği- İhtiyati tedbirler, sıra cetveline alınmayacağından, ihtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşerek bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alarak, İİK. mad. 268 şartlarında, önceki hacizlere iştirak edeceklerinden, sıra cetveline yönelik uyuşmazlığa bakan mahkemece; davanın taraflarınca açılan tasarrufun iptali davalarında tapu sicil müdürlüğüne yazılan yazıların ve dolayısıyla tapuya verilen tedbir şerhleri içeriklerinin, taşınmazın devrini engelleme amacını güden "ihtiyati tedbir" mi, yoksa "ihtiyati haciz" mi olduğunun belirlenmesi gerektiği- İhtiyati tedbirin sonradan ihtiyati hacze dönüştürülmesinde, ihtiyati tedbirin konulduğu önceki tarihin değil, ihtiyati haczin tapuya işlendiği tarihin dikkate alınması gerektiği- Sıra cetveline, borçlu ile alacaklının anlaşarak, üçüncü kişilerden mal kaçırma kastı ile gerçekte mevcut olmayan bir alacağın oluşturulduğu iddiası ile itiraz edildiğinde, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve.davalı alacaklının, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle ispatlamak zorunda olduğu- Alacağın temliki halinde temlik edene karşı ileri sürülebilecek iddiaların temlik alana karşı da ileri sürülebileceği; temlik alanın da, temlik edenin dayandığı hukuki sebeplere dayanabileceği- Alacağın mevcut olmadığının anlaşılması halinde, davalıya sıra cetvelinde ayrılan payın, öncelikle davacının alacağının ödenmesine tahsisine (İİK.m.235’e kıyasen) karar verilmesi gerektiği-