Kooperatif ödeme evraklarının incelenmesinden, yapılan ödemelerin büyük bir bölümünün taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin, geçerli olduğu dönemde; geriye kalan daha az miktardaki bölümünün ise edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde gerçekleştiği anlaşıldığından, alacak talebine konu taşınmaz malın kişisel mal niteliğinde olduğunun kabulü gerekeceği, 4721 s. TMK yürürlük tarihinden itibaren yapılan ödemeler ise edinilmiş mal grubundan karşılandığından, edinilmiş mal grubunun kişisel mal grubundan denkleştirme alacağı (TMK. mad. 230/1); bu denkleştirme alacağı üzerinden de davacının artık değere katılma alacağının (TMK. mad. 231, 236) mevcut olduğu- Mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça talebinin edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca katılma alacağı olduğu hususu da gözetilerek, kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler üzerinde belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu şekilde davacının alacağının hesabı ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Dava dilekçesinde talep edilen para yönünden ise; davalı adına Bankada 40.000,00 TL vadeli mevduat hesabının açıldığı, mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle mevduat hesabında bu paranın mevcut olduğu anlaşılmakla, bu paranın davalı tarafça kişisel malı olduğu kanıtlanamadığına göre; TMK. mad. 222/son uyarınca, bu mevduatın davalının edinilmiş malı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, mahkemece, ilgili mevduat ve boşanma dava tarihine kadar geçen sürede bu mevduatın faiz getirilerine ilişkin hesap hareketlerini gösterir evraklar üzerinde yukarıda belirtilen ilkeler gözetilerek bu işlerden anlayan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden hesap raporu aldırılıp gerçekleşecek sonucuna göre davacının artık değere katılma alacağına karar verilmesi gerektiği-
Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacakla ilgili davalarda talep edilmesi halinde yasal faize katkı payı alacağı için dava dilekçesinde istenen miktar için dava tarihinden, ıslah yapılmışsa ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden, katılma alacağı için ise talep edilen alacağın tümü bakımından karar tarihinden geçerli olarak hükmedilmesi gerekeceği-Mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiği, sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nun m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu- Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı-
8. HD. 26.01.2016 T. E: 2015/21024, K: 1292-
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiş olup (TMK. mad. 225/son), sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 s. TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 s. TKM. mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olacağı- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda iradın peşin sermayeye çevrilmiş değerinin hesabı istenmiş ise de, bilinmeyen döneme ait tazminat hesabında peşin ödeme sebebiyle her yıl için belli bir oranda artırım ve iskonto yapılması gerektiği, ödenen emeklilik ikramiyesi açısından bilinmeyen dönem söz konusu olmadığından, Daire ilamında belirtildiği şekilde artırım-iskonto hesabı yapılmadığının belirtildiği, Daire ilamında açıklandığı ve uyulan bozma ilamı gereğince, emeklilik ikramiyesine ilişkin katılma alacağı hesabı bakımından, seçilecek hukukçu bilirkişinin, destekten yoksun kalma tazminatı ve PMF tablosuna göre hesaplama konusunda uzman olan bir kişi olmasına özen gösterilmesi, iradın peşin sermayeye çevrilmiş değerinin hesabı gerektiğinden, uygulamada sapma göstermeksizin benimsenen yüzdelik iskonto oranlarının hesaplamada uygulanmasının zorunlu olduğunun, bu şekilde bulunacak iradın peşin sermaye değerinin kişisel mal olarak mahsup edilip kalan miktarın katılma alacağının tespitinde dikkate alınacak artık değer olacağının bilirkişiye hatırlatılması, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık, gerekçeli rapor alındıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Tasfiye alacaklısının, ayrık durumlar hariç, ayni hak isteğinde bulunamayacağı; ancak borçlu eş isterse, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar borcunu ayın olarak ödemeyi kabul edebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 226/2. (alacaklı eşin tasfiyeye konu paylı malda üstün yararını kanıtlaması) ve 240. maddelerinde (aile konutu veya eşyanın söz konusu olması) tahdidi olarak bu kuralın istisnalarının belirtilmiş olduğu- Davacının alacak talebi olarak, terditli bir talebi (HMK. mad. 111) bulunmadığı gibi; ıslah yoluylada (HMK. mad. 176 vd.) bu nitelikte bir talep ileri sürülmediğinden ve hakim talepten fazlasına veya başkasına karar veremeyeceğinden (HMK. mad. 26), mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken talep olmadığı halde alacağa hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Değer artış payı alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
8. HD. 19.01.2016 T. E: 2015/18969, K: 496-
Artık değere katılma alacağı isteği-