Sadakatsizlik nedeniyle TBK. mad. 285 uyarınca bağıştan rücu; olmadığı takdirde tasfiye alacağının tahsili isteğine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Katkıda kullanılan malvarlığının (ziynet, miras, bağış vs) katkı tarihindeki parasal değeri ile tasfiyesi istenen malın hem satın alma bedeli hem de dava tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri ayrı ayrı tespit edilmesi, sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için, gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınması ve tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanması gerektiği- Dava konusu bağımsız bölüm üçüncü kişiden satın alınarak davalı/karşı davacı eş adına tapuya tescil edilmişe de; davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıya gizli bağışı şeklinde bir işlem mevcut olmadığından, öncelikle evin geçimine katkının büyük ölçüde davacı/karşı davalının sağladığı, davalı/karşı davacının da sürekli olmamakla birlikte zaman zaman çalışarak geçime katkı sağladığı; taşınmazın edinilmesinde asıl katkı davacı/karşı davalı da olmakla birlikte davalı/karşı davacının da diğer eşe göre daha az katkısının bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, iddia, savunma ve deliller bu çerçevede değerlendirilerek davacı/karşı davalının katkı oranı tespit edilerek dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılması suretiyle davacının katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma dava tarihinden önce emekli olması nedeniyle davalıya ödenen veya ödenmesi gerektiği halde ödenmeyip aktarılan miktarın sorularak tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve TMK'nun 228/2.maddesi gereğince bu miktarın mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraya isabet eden bölümünün peşin sermaye değerinin davalının kişisel malı olduğu dikkate alınarak bakiye miktarın artık değer kabul edilmesi ve buna göre davacının katılma alacağının hesaplanması gerektiği- Kooperatif üyeliğinin TMK'nun 235/1 maddesi uyarınca tasfiye tarihindeki (karar tarihindeki) güncel karşılığı bulunması ve bulunan bu değerin mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihi öncesinde ödenen bölümüne davacı kadının katkısının %077 olduğunun kabulü ile davacı ve davalının kişisel malları belirlendikten sonra 01.01.2002 tarihinden sonrasına karşılık gelen payın ise edinilmiş mal olduğunun kabulü ile yarısı üzerinde davacı eşin artık değere katılma alacağının bulunduğunun düşünülmesi, bu kabullere göre talep hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Hükmedilen alacağın katkı payı alacağı bölümüne dava tarihinden itibaren; katılma alacağı kısmına karar tarihinden itibaren faiz başlatılması gerektiği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteği-
Davacı tarafça, mal rejiminin tasfiyesini talep edilerek, davalı eş tarafından işletilen işyerinin mal kaçırmak amacıyla üçüncü şahsa devredildiğini belirilmiş olup, mahkemece, her ne kadar gerekçeli kararda bu işyeri ile ilgili iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile değerlendirmeye alınmadığı belirtilmiş ise de; davacının bu talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mal rejiminin tasfiyesine-
8. HD. 22.03.2016 T. E: 2015/15891, K: 5279-
Davacı taraf talebini bu şekilde somutlaştırdığı ve mahkemece diğer ziynet eşyaları yönünden talep bulunmadığı halde; talebe konu olmayan ziynetlerin katkı hesabına dahil edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı tarafın terzilik yaptığı sabit olup; uyuşmazlığın davacının davalı eşin yanında birlikte terzilik işinde çalışıp çalışmadığına ilişkin olduğu- Bu durumun davalının kardeşi ve yengesi olan bir kısım davacı tanıklarının beyanlarında da doğrulandığı, buradan hareketle arsa ve binanın edinilmesinde davacının da çalışması ile katkısının olduğu- Ne var ki; dosya kapsamında eşin taşınmazın edinilmesindeki bu katkının oranını tespite yeterli veri de olmadığı- Bu durumda mahkemece yapılması gereken işin TMK 4. ve TBK 50. maddeleri uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilmesi, talep miktarı da gözetilerek bu oranın taşınmazın arsa ve bina dâhil dava tarihi itibariyle tespit edilecek toplam değeri ile çarpımı sonucu bulunacak miktara hükmedilmesi olduğu-