Evlilik birliği devam ettiğinden evlilik birliği içerisinde edilen taşınmaza yapılan katkının talep edildiği davanın ön şart yokluğundan reddi gerekeceği- Dava ön şart yokluğundan reddedildiğinden, nispi yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
HUMK. döneminde açılmış mal rejiminden kaynaklı alacak davasında, duruşmanın takip edilmemesine bağlanan hukuki sonuçların da HUMK hükümlerine göre doğacağı, yani davacı yararına ilk yenilemeden sonra bir defa daha dosyayı takipsiz bırakabilme hususunda kazanılmış hak doğacağı, bundan sonra yürürlüğe giren kanun hükmünün bu hakkı ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle HUMK'nun 409. maddesi gereğince davacının davasını 2. kez takipsiz bırakması halinde üçüncüsünde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği-
Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona erdiği (TMK.nun 225/son)-Taraflar arasında 17.01.1996 olan evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi (TMK. m. 170.) bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden, 01.11.2004 boşanma dava tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu (4722 sayılı K. md. 10/1,4721 sayılı TMK md. 202/1.) - Eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, HUMK'nun 409. maddesi (6100 s. HMK md. 150) hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Davacı taraf Türk vatandaşı olmaması sebebiyle davalı adına tescil yapıldığından ve taşınmazın ziynetler ve davacının babasının miras payından gelen 30.000 Mark ile alımından bahsedilmekte ise de nüfus kayıtlarına göre davacının meskenin alım tarihi 09.08.2000 tarihinde Türk vatandaşı olması, davacının babasının 30.000 Mark miras parası ile ilgili soyut tanık beyanları dışında herhangi bir delil bulunmaması, davacının dava konusu meskenin alımında yalnızca düğünde takılan ziynetlerin satışından gelen ve düğünde takılan paralarla katkıda bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 s. TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği-
Mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında, HMK'nun 150/1. maddesi gereğince dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ve daha sonra da 3 aylık yasal sürenin dolması nedeniyle HMK'nun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup davalı taraf kendisini yargılama oturumunda vekille temsil ettirdiğine göre, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi hükmü uyarınca; davalı vekili yararına avukatlık ücreti taktir ve tayini gerekeceği-
Tarafların anlaşmalı boşanma protokolü yaparken aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan mallar bakımından anlaşmalarına engelleyen bir hüküm bulunmadığından, mal rejimi konusunda bir anlaşma yaparken bunu açık bir şekilde ifade etmeleri gerekeceği-
Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce edinilen malvarlığı yönünden karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekeceği-