Sanığın üzerine atılı “gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçunun takibi şikayete bağlı olup, sanığın 14.03.2012 havale tarihli dilekçe ile mal beyanında bulunması ve şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 05.04.2013 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinin isabetli olmadığı-
19. CD. 14.12.2015 T. E: 4204, K: 8597-
İhbarname tarihinden itibaren işlemiş faiz ile birlikte tazminat talep edildiği halde, faiz talebi konusunda bir karar verilmemesinin isabetsizse de, aleyhe temyiz olmadığından bu hususun bozma nedeni yapılmadığı- Birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle üçüncü şahsın asıl borçluya olan borç miktarı kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken itiraz tarihi  itibariyle tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliğinin zorunlu olduğu- İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu-
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ettiğinden, alacaklının, İİK.'nun 89/4. maddesine göre üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1 hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği-
Takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olduğu halde takip talebi ve icra emrinde adı belirtilmediğinden icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, bu durumda, icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmesi gerektiği-
Alacaklı idarenin, haciz bildirisine itiraz eden 3. kişiler hakkında, genel mahkemelerde (asliye hukuk mahkemelerinde) itirazın aksini iddia ve ispat ederek borçlu olunan meblağın alacaklı idareye ödenmesini isteyebileceği-
Üçüncü kişinin İİK'nun 89/4. maddesi gereğince gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı İİK'nun 338. maddesi uyarınca cezalandırılması isteminde de bulunduğu anlaşıldığından temyiz incelemesinin 11. CD.'nce yapılması gerektiği-
Ceza mahkumiyet ilamları kesinleşmeden icra edilemeyeceği; icra hukuk mahkemesinin İİK. mad. 338 uyarınca tazminata yönelik verdiği hükümde ceza mahkumiyeti de yer aldığından, bu kararın eklentisi olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de kesinleşmeden infaz olunamayacağı-
Sanığın suç tarihi itibariyle mal beyanında bildirmediği evi üzerinde başka borçlardan dolayı ipotek bulunup bulunmadığı, varsa haline münasip evin değerinden daha kıymetli olan olan evinin değeri arasındaki değer farkının ipotek borcunu karşıladıktan sonra bu dosya borcu yönünden bir meblağ kalıp kalmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-