Davanın, kamulaştırmasız el atılan zeytin ağaçlarının bedelinin tahsili istemine ilişkin ve mülkiyet hakkına dayanmakta olup, adli yargının görevi içinde olduğu, açıklanan nedenle işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Her taşınmazda ürünlerin verim ve satış fiyatları, yılına ve kullanılan giderlere göre değişik olabilirse de, aslolanın, taşınmazın ortalama değerlere göre bedelini bulmak olacağı, bu durumda amaç; taşınmazın ortalama değerini tespit etmek olduğuna göre, benzer toprak yapısında normal tarımsal faaliyet içerisinde elde edilen ortalama verim miktarlarının esas alınması gerekeceği, ana ilke bu olmakla birlikte, taşınmazın değerinden ayırıcı özelliği var ise, değer biçmede bu özelliklerin de gözönünde bulundurulması, resmi verilerin, taşınmazın somut özellikleri çerçevesinde uygulanması gerekeceği-
Kamulaştırmasız elkoyma nedenine dayalı tazminat istemiyle açılan davada, davacı lehine bedele, davalı lehine tescile hükmedilebilmesi, öncelikle taraflar arasında mevcut mülkiyet uyuşmazlığının çözümlenmesine bağlı olup; davalı vekili tarafından, Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/95 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine açıldığı bildirilen tapu iptal ve tescil davası sonucunun, bu davadaki esas uyuşmazlığa etkisinin olacağı, tapu iptal ve tescil davasının olumlu şekilde sonuçlanması halinde, eldeki davanın reddi gerekeceğinden, keyfiyetin bekletici mesele olarak kabulünün zorunlu olacağı-
Davacı idare lehine taşınmazın tescili, davalı mal sahibi lehine kamulaştırma bedelinin tahsili sağlandığından, kendini vekille temsil eden taraflar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktuen vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Aynı bölgeden, aynı kamulaştırma ile ilgili muhtelif mahkemelerden intikal eden dosyalarda, Yargıtay’ın diğer hukukî unsurlar yanında uygulama birliği yönünden de yargısal denetim yapmak durumunda olup, bilirkişi raporlarında taşınmaza biçilen değerin (özel nitelikler de gözönünde bulundurularak) toplu kamulaştırmaların içinde yer aldığı kamulaştırma alanındaki diğer taşınmazlar için hükmedilip kesinleşen bedellerle uyumlu olup olmadığının denetlenmesi gerekeceği-
Taşınmazların askeri güvenlik bölgesi içerisinde kalmaları sebebiyle yapılaşma yasağının emsal mukayesesinde nazara alındığı bildirilmiş ise de; değer biçilmesine dayanak tutulan emsal taşınmazlarda herhangi bir tahdidin bulunmadığı gözönüne alınarak, mukayesede dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılaşma yasağı bulunmasının sebep olduğu değer düşüklüğü oranının tespiti ile buna göre emsalin kaç kat değerli ya da değersiz olduğunun belirlenmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın kamulaştırma evraklarında irtifak kamulaştırmasının söz konusu olmadığı, tapu kaydında da Tedaş lehine irtifak tesisinden söz edilmediği halde bilirkişi kurullarının kısmi kamulaştırma ve kısmen irtifak hakkı kullanımı nedeniyle inşaat yapımında sınırlama getireceğinden söz edilerek artan kesimde % 3 gibi yüksek bir oranda değer kaybına hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu taşınmazın belediyece gecekondu önleme bölgesi olarak sosyal konutlar yapılmak üzere parsellenen, bu haliyle çevresinde yapılaşma yoğunluğu fazla olmayan ve belediye hizmetlerinden de kısmen yararlanan bir yerde olduğu, buna karşılık somut emsal alınan 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazın iki kata imarlı, alt yapısı mevcut, konut alanı içinde ve her türlü belediye hizmetlerinden yararlanan bir taşınmaz olduğu saptandığına göre; dava konusu taşınmazın bu emsalin en fazla % 25’i değerinde olabileceği dikkate alınmadan çok daha yüksek oranda bir değer taşıdığının kabulü ile fazla bedele hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu taşınmazın belediyece gecekondu önleme bölgesi olarak sosyal konutlar yapılmak üzere parsellenen, bu haliyle çevresinde yapılaşma yoğunluğu fazla olmayan ve belediye hizmetlerinden de kısmen yararlanan bir yerde olduğu, buna karşılık somut emsal alınan 6128 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Üçkuyular’ın merkezinde, M.paşa Caddesine yakın ve imarca sekiz kat inşaata izinli bulunduğu somut emsal olarak alınan 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ise iki kata imarlı, alt yapısı mevcut, konut alanı içinde ve her türlü belediye hizmetlerinden yararlanan bir taşınmaz olduğu saptandığına göre; dava konusu taşınmazın bu emsallerin en fazla %25’i değerinde olabileceği dikkate alınmadan çok daha yüksek oranlarda bir değer taşıdığının kabulü ile fazla bedele hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Eldeki dosyada dava dilekçesine, diğer kamulaştırma evrakının yanında kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığını gösteren makbuzun ve Kamulaştırma Yasasının 13. maddesinin yollama yaptığı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine dayanılarak, tapu kaydına göre sağ görünen malike kamulaştırmanın ilanen tebliğe çıkartıldığına dair ilan metninin eklendiği anlaşılmış olduğundan bu belgeler, kamulaştırmanın tebliğe çıkartıldığını ve dolayısıyla idarenin dava hakkının oluştuğunu göstermeye elverişli ve yeterli olup mahkemenin adres araştırılmasının yapılıp yapılmadığını, ilanen tebligatın koşullarının oluşup oluşmadığını araştırıp bunları irdelemesine gerek bulunmadığı-