İrtifak bedelinin tespiti için, üzerinde irtifak tesis edilen taşınmazın niteliğine göre 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer takdiri esaslarını gösteren 11. maddesi gereğince; tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra, aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmaz malda meydana gelecek değer düşüklüğünün gerekçeleri ve buna göre oran ve tutarının belirtilmesi; bu şekilde yapılacak inceleme sonunda belirlenen iki değer arasındaki farkın bulunmasının gerekeceği-
2942 Sayılı Kanun'un 23. maddesinde düzenlenen geri alma hakkının doğması için beş yıllık hak düşürücü sürenin dolmasının gerekli olduğu, birçok parselin aynı amaç için kamulaştırılması halinde, en son parselin kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinin hak düşürücü sürenin başlangıç günü olarak alınacağı-
Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun %40’dan fazla olamayacağı gözetilmeden daha yüksek oranda objektif unsur ilavesi ile kamulaştırma bedelinin fazla artırılmasının doğru olmayacağı-
Usule ilişkin kazanılmış hak müessesesinin Usul Hukukunun dayandığı ana ilkelerden olup, kamu düzeni ile ilgili bulunduğu; bu itibarla mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi; mahkemenin, bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğduğunda kuşku ve duraksama bulunmadığı-
Zararın varlığı ileri sürülerek somut olgular ile kanıtlandıktan sonra, zararın miktarının belirlenmesinde, zamanında ödeme yapılmadığı için alınmak zorunda kalınan borca ödenen yüksek faiz oranının, mal varlığında meydana gelen azalmanın veya dövize ödenen yüksek kurun ve ülkede cari diğer ekonomik göstergelerin dikkate alınacağı-
Davacı, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen faiz talebi hakkında yeni bir dava açma hak ve imkanına sahip bulunduğuna göre; önceki hükmün davalının temyizi üzerine başka nedenlerle bozulmasından sonra verilecek yeni kararda, ayrı bir dava açmaya gerek kalmaksızın önceki kararda unutulan faize de hükmedilmesinin, menfaatler dengesine ve usul ekonomisine uygun olacağı-
Kamulaştırmayı yapan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından kamulaştırmaya esas planın (projenin) onaylanmasına karar verildiği, bu kararın alınması nedeniyle ayrıca kamu yararı kararı alınmasına gerek olmayıp, yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlandığını gösteren kararın alınacağı-
Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle değer karşılığının istendiği davalarda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinde öngörülen ilkeler esas alınarak düzenlenen ve geçerli kabul edilen ilk bilirkişi raporuna tarafların itiraz etmeleri halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı-
Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik her hangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyetin idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Yasası hükümlerine göre duyurulacağı, ancak, burada idarenin bu şekilde hareket etmeye zorlanamayacağı, idarenin ancak kamulaştırma ve bedel kesinleşinceye kadar kamulaştırmadan vazgeçebileceği, olayımızda olduğu gibi daha sonra kamulaştırmadan vazgeçilemeyeceği, bu itibarla, dava konusu 2320 nolu parselin kamulaştırmasından da idarenin vazgeçmesinin, teknik açıdan mümkün olmayacağı-
Her taşınmazda ürünlerin verim ve satış fiyatları, yılına ve kullanılan giderlere göre değişik olabilirse de, aslolanın, taşınmazın ortalama değerlere göre bedelini bulmak olacağı, bu durumda amaç; taşınmazın ortalama değerini tespit etmek olduğuna göre, benzer toprak yapısında normal tarımsal faaliyet içerisinde elde edilen ortalama verim miktarlarının esas alınması gerekeceği, ana ilke bu olmakla birlikte, taşınmazın değerinden ayırıcı özelliği var ise, değer biçmede bu özelliklerin de gözönünde bulundurulması, resmi verilerin, taşınmazın somut özellikleri çerçevesinde uygulanması gerekeceği-