HMK.'nun 359. maddesine göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu, yasal gereklilik böyleyken davacı-karşı davalı kadının erkeğin boşanma davasının kabulünün, erkek lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf talepleri hakkında bir karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
2. HD. 15.05.2019 T. E: 2445, K: 6056-
Davacı kadın lehine hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının onanarak kesinleştiği, mahkemece kesinleşmiş yoksulluk nafakası hakkında yeniden hüküm tesis edilmemesi gerekirken, bozma sonrası kesinleşen yoksulluk nafakası hakkında yeniden hüküm tesis edilerek, davacı kadın lehine daha fazla miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, hüküm ile hükmün gerekçesi arasında tazminatlar yönünden çelişkiye sebebiyet verilecek şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Mahkemece, davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmuş ise de; toplanan delillerden kadının çalıştığının, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğunun, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğunun, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşıldığı, bu durumda, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşmediği-
Yapılan incelemede kadın adına kayıtlı taşınmaz kaydı olmadığının anlaşıldığı, davacı tanıklarının kadının ekonomik durumunun iyi olmadığını, akrabalarının kadına baktığını belirtirken, davalı tanıkları ise kadının maddi durumunun iyi olduğunu belirttikleri, hal böyle olunca mahkemece, boşanma davası açmadan önce davacı kadının sattığı ve devrettiği taşınmazlarından elde ettiği gelir olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak bir gelire sahip olup olmadığı araştırılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kusursuz olduğu saptanan davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
HGK. 09.05.2019 T. E: 2017/2-1893 , K: 546-
Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamayacağı, mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kadın yararına arttırılarak yeniden tedbir nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, ancak artışın hangi tarihten itibaren yapılacağının hükümde belirtilmediği, hükmün kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık ve infazda güçlük çıkarmayacak biçimde kurulması gerekeceği-
Dosya kapsamında yer alan sosyal ve ekonomik durum araştırma raporuna göre davacı-karşı davalı kadının çalışmadığının ve gelirinin bulunmadığının, davalı-karşı davacı erkeğin ise uzakyol gemi kaptanı olduğunun, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumlarına göre davacı-karşı davalı kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davacı-karşı davalı kadının eşit ya da ağır kusurlu olmadığının anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşullarının gerçekleştiği-