Dosya kapsamında yer alan sosyal ve ekonomik durum araştırma raporuna göre davacı-karşı davalı kadının çalışmadığının ve gelirinin bulunmadığının, davalı-karşı davacı erkeğin ise uzakyol gemi kaptanı olduğunun, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumlarına göre davacı-karşı davalı kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davacı-karşı davalı kadının eşit ya da ağır kusurlu olmadığının anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşullarının gerçekleştiği-
2. HD. 06.05.2019 T. E: 2018/6098, K: 5367-
Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada; kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamayacağı-
Davacı-davalı kadının, çalışma durumunun, ne zaman çalışmaya başladığının, çalışıyor ise işinin sabit ve gelirinin sürekli olup olmadığının ve kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda bulunup bulunmadığının araştırılarak kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip, gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- ilk derece mahkemesince, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmemek suretiyle kesinleştiği, bu nedenle, istinaf incelemesi neticesinde bölge adliye mahkemesince erkeğin boşanma talebi yönünden "Karar verilmesine yer olmadığına" yönünde karar verilmesi gerekir iken, "Erkeğin boşanma talebinin reddi" yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı-
2. HD. 02.05.2019 T. E: 2018/5889, K: 5259-
İlk derece mahkemesince davalı erkek, eşine sözel, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı gerekçesiyle tam kusurlu kabul edilerek davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, davalı erkeğin istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesince, davacı kadının eşinden habersiz çocuk aldırdığı ve çıkan tartışmada evden ayrıldığı, kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının eşinden habersiz çocuk aldırdığının; davalı erkeğin ise eşine psikolojik ve sözel şiddet uyguladığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu- Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmayacağı, toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, davacı kadının herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleştiğinden, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kadının, eşinin yatalak ve bakıma muhtaç halde olmasına rağmen kendisine bakmaması, davalı-karşı davacı erkeğin ise sürekli küfür ve hakaret ile şiddete teşebbüs olarak gerçekleşen davranışlarının, tarafların eşit düzeyde kusurlu olduğunu gösterdiği-
2. HD. 01.04.2019 T. E: 2205, K: 3731-
Boşanma yönünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebileceği- Kadın boşanmaya sebep olan olaylarda, tam kusurlu olduğundan lehine yoksulluk nafakası takdir edilemeyeceği-
Davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığının, ilk derece mahkemesince yüklenen "Hakaret, aşırı kıskanç tavırlar sergilediği ve eşine eski sevgilim M. gibi sarılıyorsun" kusurlarını kabul ettiğinin anlaşıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kadına terk ihtarı gönderdiği, kadının kusursuz olduğu yönündeki belirlemesi ve yine tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek kendi içinde çelişki oluşturması doğru olmadığı gibi; ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen "Eşi ile yaşamak istemediği, eşiyle birlikte yatmak istemediği, ayrı yattığı, eşini dövdüğü" kusurlarının duyuma dayalı olup kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışın aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, Türk Medeni Kanıınu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının erkek yararına oluştuğu- Davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup yararına TMK'nın 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-