Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre davalı yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesinde yer alan yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği-
Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği- Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için tarafın boşanma sebebiyle yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerektiği, yoksulluk nafakası talep davacının taşınmazlarından düzenli ve sürekli gelirinin olup olmadığı ile ve taşınmazların değeri belirlenerek elde edilecek malvarlığı değerlerinin onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı tespit edilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Asgari ücret seviyesindeki gelirin dahi yoksulluk nafakasına hükmedilmesine engel olmadığı, böyle bir gelir elde edilmesinin ancak hükmedilecek nafakanın miktarına etkili olacağı- Günün ekonomik koşulları, kadın eşin gelir elde ettiği işinin düzenli ve sabit olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, davacı kadın eş yararına davalı ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten yeniden evlenme tarihine kadar uygun miktarda yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
"Asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği-
Kadının düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından, yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği-
Tarafların yabancı mahkeme kararıyla boşanmaları ve bu yabancı mahkeme kararının 5718 s. MÖHUK'a uygun şekilde tanınmış olması karşısında, tarafların boşanmalarına esas yabancı mahkeme kararında tespit edilen kusurlu davranışlarının, boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine (TMK 178) yönelik davada kesin delil teşkil edeceği-
Ortak çocuk yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına ilişkin hüküm davacı tarafından istinaf edilmemiş ilk hükümdeki miktarlar yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, bu sebeple usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı aleyhine, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru bulunmadığı-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan, fiziksel şiddet olayından sonra taraflar barışıp evlilik birliğine devam ettiğinden; bu olayın, şiddeti uygulayan tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Kusur belirlemesinden sonra daha ağır kusurlu olan eş yararına yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceği- Kusurlu davranışlar, tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma veya ayrılık sonucu çocuk kendisine tevdi edilmemiş tarafın gücüne göre çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu hususunun hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerektiği-
2. HD. 30.06.2020 T. E: 2288, K: 3474-