Yoksul olduğu, engelli maaşı aldığı anlaşılan kişinin yoksulluk nafakası ile yükümlü tutulamayacağı-
Davalı-karşı davacı kadına bölge adliye mahkemesince yüklenen sadakatsizlik vakıasının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığının, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleştiğinden, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin tüm deliller değerlendirilerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi ve bu belirlemeye bağlı olarak boşanmanın feri niteliğinde bulunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden karar verilmesi gerektiği-
2. HD. 02.07.2019 T. E: 3038, K: 7936-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu-
Davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına yönelik her yıl ÜFE oranında artırım yapılması talebi de bulunduğu halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
2. HD. 26.06.2019 T. E: 2490, K: 7744-
2. HD. 26.06.2019 T. E: 3771, K: 7756-
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına göre kadının asgari ücret seviyesindeki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin gerçekleştiğinin, o halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu-
Davalı-karşı davacı erkek ihtar çekmekle ihtar tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekeceği, gerçekleşen bu durum karşısında davacı karşı davalı kadına güven sarsıcı davranış vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceği, açıklanan sebeple davacı-karşı davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, hal böyle olunca hatalı değerlendirme ile davacı-karşı davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü ile erkeğin davasının kabulüne ve erkek lehine manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı- Davalı karşı davacı erkeğin kesinleşen bu kusurlu davranışlarına göre taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı karşı davalı kadının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekeceği- Eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret eden ve eşini aşağılayan davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tamamen kusurlu olduğu anlaşıldığına göre, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinin (1.) ve (2.) fıkrası gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğuna göre, davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-