-
“1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe
“Madde 175- Yürürlükteki Kanunun 144 üncü maddesini karşılamaktadır.
Maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi, yürürlükteki maddeden sade-leştirilmek suretiyle alınmıştır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki “ Ancak, erkeğin kadından yoksulluk nafakası isteyebilmesi için, kadının hali refahta bulunması gerekir.” hükmü, kadın-erkek eşitliği ilkesine ters düştüğü için çıkarılmıştır.
Maddenin ikinci fıkrası aynen yürürlükteki yasadan alınmıştır."
-
3444 sayılı Kanunu Ait Hükümet Tasarısı Gerek-çesi
“Madde 6- Bu madde ile Türk Kanunu Medenisinin 144 üncü maddesi değiştirilmektedir. Mevcut metindeki ‘kusursuz eşin boşanma davası neticesinde yoksulluğa düşmesi halinde diğerinin ona bir sene süre ile nafaka ödemeye mahkum edileceği’ hükmü değiştirilerek, bir yıllık kaydının adalete uygun düşmediği nazara alınıp,kaynak İsviçre Medeni Kanununun 152 nci maddesine uygun olarak süresiz nafaka mecburiyeti esası kabul edilmiştir.
Ayrıca, yapılan değişiklikle erkeğin kadından yoksulluk nafakası isteyebilmesi, kadının hali refahta bulunma şartına bağlı kılınmıştır."
-
“1984 Tasarısı’ndaki Gerekçe:
‘Madde 139- Madde, yürürlükteki Kanunun 144. madde-sini karşılamaktadır. Uygulamadaki adı dikkate alınarak baş-lıkta “yoksulluk nafakası” deyimi kullanılmıştır. Yürürlükteki kanundaki bir kaydının adalete aykırı olduğu dikkate alınarak ve kaynak İsviçre Medeni Kanununun 152. maddesine uygun olarak, bu kayıt tasarıya alınmamış ve böylece süresiz olarak nafaka yükümlülüğü kabul edilmiştir.’:
“2. Yoksulluk nafakası
Madde 139- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla, geçimi için diğer eşten malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz."
-
“1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:
‘1) Terim ve ifade : Maddenin bugünkü metninin kenar başlığı mücerret olarak (nafaka) terimini kullanmaktadır. Oysa burada bahis konusu olan şey genel olarak nafaka değil, özel bir nafaka çeşidi olan yoksulluk nafakasıdır. Bu sebeple kenar başlık ona göre düzeltilmiştir. Bundan başka maddenin terimleri Anayasa’ya ve yukarıki maddelere uydurulmuş ve ayrıca ifade sadeleştirilmiştir.
2) Biçim değişikliği, yoktur.
3) Hüküm değişikliği : Yoksulluk nafakasıyla ilgili olan 144 üncü maddenin bugünkü metni bu nafakayı bir yıllık sü-reyle sınırlamıştır. Böylece kendisine nafaka bağlanan eşin yoksulluğu devam ettiği ve o hasta veya sakat olup çalışma gücünden yoksun bulunduğu takdirde, bir yıl geçince ne yapacaktır? Eğer yoksulluk nafakasının amacı, evvelce ortak bir hayat sürmüş olan eşlerin boşanmadan sonra birbirine yardımı ise, bunun süresiz olması gerekir ve ancak bu durumda yoksulluk nafakasından beklenen sonuç elde edilebilir. Nitekim İsviçre Me-denı Kanununda yoksulluk nafakası bir süreyle sınırlandırılmamıştır. Bu Tasarıda da, İsviçre aslında olduğu gibi bir yıllık süre kaldırılmış ve yoksulluk nafakasına süresiz olarak karar verilmesi imkanı sağlanmıştır.
Ancak yeni durumlar olur, yani nafaka bağlandığı za-manki durum değişirse bu nafakanın azalttırılabilmesi veya büsbütün kesilmesi hakkaniyet gereği olabilir. Bu nokta, 145 inci maddenin bugün yürürlükte olan metnine eklenmiştir.
144. maddede yapılan ikinci değişiklik de yoksulluk nafakası bağlanmasına yargıç tarafından karar verilip verilmemesinin, onun takdirine bırakılmaması, şartlar mevcutsa yoksulluk nafakasına mutlaka karar verilmesi gerektiği hususunun mad-dede açıklanmasıdır. Zira bu nokta büsbütün hakimin takdirine bırakılırsa, takdiri ilgilendiren hususlar Yargıtay’da bir bozma sebebi olamayacağına göre, yoksulluk nafakasının başka başka mahkemelerce uygulanmasında çeşitli sonuçlara varılması gibi, memleketin hukukı hayatı bakımından önemli sakıncalar doğabilir. Yargıç yoksulluk nafakasının miktarını saptamak hususunda yine takdir hakkına sahiptir. Bundan başka sonradan meydana gelen olaylar ve durumlar sebebiyle nafaka miktarını kısmak veya nafakayı tamamen kesmek yet-kisi de yine yargıca düşmektedir. Durum böyle olunca yoksulluk nafakasına, 144 üncü maddedeki şartlar uyarınca, mutlaka ka-rar verilmesi gerektiğinde hiçbir hukukı ve sosyal sakınca yoktur. Kaldı ki, yukarıda hastalıklar yüzünden boşanmaya karar verilmesiyle ilgili olarak yapılan değişiklikte 133 üncü maddenin ruhu dahi, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eşe yoksulluk nafakası bağlanıp bağlamamak hususunda yargıca geniş takdir yetkisi verilmesine elverişli değildir. Şartlar varsa, yargıç yoksulluk nafakası bağlanmasına karar vermek zorundadır. Bu maddenin sonundaki (Süresiz olarak nafaka ödemeye mahkûm edilir) cümlesi bunu sağlamaktadır. Burada (edilebilir) denmeyip (edilir) denmesi bunu gösteriyor.’:
“2. Yoksulluk nafakası.
Madde 144- Boşanmada kusuru olmayan veya kusuru ötekine kıyasla daha az olan eş, boşanma yüzünden büyük bir yoksulluğa düşmüşse öteki eş, boşanmada kusuru olmasa bile, onun geçimi için malî gücü oranında süresiz olarak nafaka ödemeye mahkûm edilir.“