Takip konusu alacağın -dava sırasında- üçüncü kişiye temlik edilmiş olduğunun anlaşılması halinde yeni (temlik alan) alacaklıya yöntemine uygun şekilde dava dilekçesi ve davetiye tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken, dava ehliyeti olmayan eski alacaklının huzuru ile yargılamaya devam edilemeyeceği–
İİK. 97/XIII uyarınca alacaklı yararına «takip konusu alacak ile dava konusu hacizli taşınırların değerinden hangisi az ise onun değeri üzerinden % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
İcra mahkemesince; açıldığı bildirilen dava konusu araca yönelik satışın iptali için açılan davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği–
«Mahkemece «takibin ertelenmesine (talikine)» veya «takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına» karar verilmemiş olması halinde, İİK’nun 97/XIII maddesi gereğince, bu dava nedeniyle davacı üçüncü kişinin tutumu sonucu alacağın tahsili gecikmiş olmadığından davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği–
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 512. ve 9. maddeleri gereğince- «asıl icra takibinin yapıldığı», «haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu», «davalının ikametgahının bulunduğu» ve «haczin uygulandığı yer ile eşyanın bulunduğu yerin farklı olması halinde eşyanın bulunduğu» yerdeki icra mahkemelerinde açılabileceği»–
Asli katılmanın (müdahalenin) «bir kişinin açılmış bir davada kendi yararına bir hakkın saptanmasını ve korunmasını istemesi» olduğu -tarafların hukuki yararı ile kendi hukuki yararı çatışan kişinin açılmış davaya asli katılan (müdahale eden) olarak girebileceği–
Dava konusu hacizli malların dava devam ederken yapılan ihalede dava dışı bir kişiye satılmış olması halinde dava konusunun bedele dönüşeceği, istihkak davasının kabulüne karar veren mahkemenin, kabul edilen dava konusu taşınırlara isabet eden satış bedeli icra veznesinde ise vezneden, alacaklıya ödenmiş ise alacaklıdan alınarak davacı üçüncü kişiye ödenmesine karar verilmesi gerekeceği–
İstihkak davasının yargılama sırasında «dava konusu haczin kalkmış ya da alacaklı tarafından kaldırılmış olması halinde» mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Haciz işleminin borçlunun elindeki mallara uygulanması halinde haciz yerinde bulunan borçlunun üçüncü kişi adına vergi levhası ibraz etmesinin bu işyerinin üçüncü kişiye ait olduğunun yeterli kanıtı olamayacağı, icra mahkemesince bu durumda «takibin devamı» yerine, «takibin ertelenmesine» karar verilmesinin yerinde olmadığı-