Üçüncü kişinin, alacaklıya karşı icra mahkemesinde açtığı istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının, “karşılık olarak” tasarrufun iptali davası açabileceği; bu halde tasarrufun iptali davasının konusunun yalnızca üçüncü kişinin davasına konu ettiği hacizli mala ilişkin olabileceği, bunun dışındaki mallarla ilgili olarak açılan iptal davalarının, istihkak davası ile birlikte incelenemeyeceği-
İhaleden satın aldığı malları (ev eşyalarını) borçlunun karısı olan kızına bırakmış (bağışlamış) olan davacı üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının “aktif dava ehliyeti yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-