İstihkak davasına karşı İİK. 277 vd. maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılmasına gerek olmadan "muvazaa (danışıklık) iddiası"nın ileri sürülebileceği-
Mahkemece «takibin ertelenmesine» karar verilmiş ise de İİK. 97/XIII uyarınca üçüncü kişiden alacaklının muhtemel zararı karşılığı teminat alınmamış olması (teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olan teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa) halinde, davacının %40 (şimdi; %20) tazminatla sorumlu tutulamayacağı–
İcra mahkemesince davacı üçüncü kişiden teminat alınarak «takibin ertelenmesine» ve sonuçta «davanın reddine» karar verilen durumlarda mahkemece matrah belirtilmeden «alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi» denilmek suretiyle açık olmayan ve infazda duraksama yaratacak şekilde hüküm kurulamayacağı–
Yalnızca «önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne» denilmekle yetinilerek, «direnme kararı» verilemeyeceği–
Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
Borçlu tarafından açıldığı bildirilen «takip dayanağı senedin bedelsizliğine» ilişkin menfi tesbit davası ile «baskı ve tehdit yoluyla borçlandırıldığı» konusunda açtığı ceza mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği–
Yasal süresi içinde yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresinin kesileceği, alacaklının istihkak iddiasına karşı çıkması halinde, icra müdürlüğünce İİK. 97’deki prosedürün işletilmesi gerekeceği, bu prosedür işletilmediği -yani, dosya icra müdürlüğünce «takibin ertelenmesi» ya da «takibin devamı» konusunda bir karar verilmek üzere icra mahkemesine sunulmadığı ya da icra mahkemesince bu konuda verilen karar taraflara tebliğ edilmediği- sürece üçüncü kişinin istihkak davasını hacizli malın satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabileceği, prosedür işletilmişse, icra hakimliğinin takibin ertelenmesi veya devamı kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davasının açılması gerekeceği–
Tüzel kişilerde istihkak iddiasında bulunma süresinin, tüzel kişinin temsil yetkisine sahip organının haczi öğrendiği tarihten başlatılmasında, bir diğer söyleyişle, tüzel kişinin dava açtırmaya yetkili merciinin hacze ıttıla tarihinin esas alınmasında yasal zorunluluğun bulunacağı-
Davacı 3.kişi adına düzenlenmiş vergi kaydının tek başına yasal karinenin aksini ispata yeterli olamayacağı, İİK.nun 97/a-2 maddesi uyarınca istihkak davacısı malları nasıl kazandığını kısacası kendisine ait olduğunu ispatla yükümlü olduğu halde bu yükümlülüğü yerine getrimesi ve bir mülkiyet belgesi ibraz etmesi gerekeceği-
Borçlunun adresinde yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması halinde, icra müdürlüğünce İİK’nun 97 vd. maddelerine göre işlem yapılması gerekirken, İİK’nun 99. maddesin göre işlem yapılamayacağı–