Takibe dayanak ilamda, alacaklının Büyükeceli Belediye Başkanlığı çalışanı olduğu ve halen MESKİ bünyesinde çalıştığı, 6360 sayılı Yasa'nın geçici 1/d maddesinin ise, ihtiyaç fazlası olarak nakledilen personele ilişkin olup, ilgili alacaklının nakledilmediği anlaşıldığından, alacaklı işçinin yaptığı işlerin komisyon kararı gereğince MESKİ sorumluluğu kapsamında kaldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İki davalının bulunduğu takibe dayanak ilamda alacak miktarı yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluk belirlendiği, faiz başlangıç tarihleri ve miktarları için davalılar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulduğu anlaşıldığından, şikayetçi borçlunun asıl alacağın tamamından sorumlu olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Mahkemece, borçlular vekilinin de hazır olduğu celsede verilen (3) nolu ara kararı ile, dosyanın hesap bilirkişisine tevdiine, hesap bilirkişisinin emek ve mesaisine karşılık 150,00 TL ücret takdirine, masrafın yatırılan gider avansından karşılanmasına, gider avansının eksik olan kısmını yatırması için davacı (borçlu) tarafa (2) haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde yatırmaz ise, bu delile dayanmaktan vazgeçtiğinin ihtarına ve daha sonra da eksik delil avansının yatırılmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, kesin süreye ilişkin ara kararında yatırılması lazım gelen eksik avans miktarının açıkça belirtilmediği görülmekte olup, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği, o halde, mahkemece, HMK'nun 324. maddesi kapsamında eksik delil avansının yatırılması için borçlulara usulüne uygun süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde, kıdem tazminatı için talep edilen %20 faiz oranına da itiraz edildiği halde, mahkemece takipte kıdem tazminatına işleyecek faiz oranı yönünden karar verilmediği görüldüğünden, mahkemece, takipte işleyecek faiz oranı yönünden de değerlendirme yapılarak olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekeceği-
Nafakaya hükmedilmesinden sonra, ancak icra emri tebliğinden önce yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsubu gerektiği benimsenmiş olup, yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabulü gerektiği, zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin, bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmenin hak kaybına neden olacağı-
Dayanak ilam, şikayet tarihinden sonra, ilama konu davanın tenkis davası olmadığı, mirasta istihkak davası olduğu, bu kapsamda tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozularak ortadan kalktığına göre, mahkemece, alacaklının, miras payını düşmeden takip başlattığı yönünündeki şikayetinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak ilamın, şikayet tarihinden sonra, borçlu şirket lehine ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacağı yönünden, bu alacakların hesabına esas aylık net ücretin belirlenmesinde eksik araştırma ile karar verildiği gerekçesi bozulduğu görüldüğünden, dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle şikayetin konusunun kalmadığı düşünülerek, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği, Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan, buna göre faiz hesaplanmasının doğru olmadığı-