Dayanak ilamın, şikayet tarihinden sonra, borçlu şirket lehine ücret alacağı, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacağı yönünden, bu alacakların hesabına esas aylık net ücretin belirlenmesinde eksik araştırma ile karar verildiği gerekçesi bozulduğu görüldüğünden, dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle şikayetin konusunun kalmadığı düşünülerek, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak ilam, şikayet tarihinden sonra, ilama konu davanın tenkis davası olmadığı, mirasta istihkak davası olduğu, bu kapsamda tarafların delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozularak ortadan kalktığına göre, mahkemece, alacaklının, miras payını düşmeden takip başlattığı yönünündeki şikayetinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği, Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan, buna göre faiz hesaplanmasının doğru olmadığı-
Borçlunun cevap dilekçesinde ve yargılamanın tüm aşamalarında, davacı ve müşterek çocukları ile birlikte yaşadığını, davacı ve müşterek çocuğun tüm giderlerinin kendisi tarafından karşılandığını ileri sürdüğü görüldüğünden, taraflar ve müşterek çocuğun birlikte yaşadığı dönem için borçlunun nafaka yükümlülüğü söz konusu olamayacağından, mahkemece, bu dönemin belirlenmesi yönünden borçlunun göstereceği deliller toplanarak ve varsa birlikte yaşanıldığı iddia edilen dönem için nafaka bedellerinin ödenip ödenmediğinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçinin, takipte alacaklı sıfatını haiz olduğu gözetilerek, şikayet sebeplerinin adı geçen yönünden esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklı şikayetçi yönünden şikayetin aktif husumetten reddinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı ilamda, işçilik alacaklarına brüt miktar üzerinden hükmedildiği, alacaklının takip başlatırken brüt miktarları nete çevirdiği, fakat borçlunun bu nete dönüştürme işleminin hatalı yapıldığı yönünde şikayetinin bulunduğu, icra emrinde asıl alacak ve faizlerin yanı sıra ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin de talep edildiği anlaşıldığından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı net tutarının hesabında sadece damga vergisi kesintisi yapılması gerekirken, % 14 oranında sosyal güvenlik primi ve % 1 oranında işsizlik sigortası kesintisi yapılmasının doğru olmadığı- İcra emrinde ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri de talep edilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporunda, sadece işçilik alacakları ve faiz kalemine yer verilerek yapılan hesaplama sonucunda mahkemece, takibin bu miktar toplam alacak üzerinden devamına karar verilmiş ise de, bu miktarın içinde, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin bulunmadığı dikkate alınmaksızın takibe devam edilecek toplam alacak miktarının yazılı şekilde belirlenmesinin isabetsiz olduğu-
Takip konusu ilamda, alacak kalemleri için faize hükmedilmemesi ve ilamın infazı için de kesinleşmesine gerek bulunmadığından, tüm alacak kalemleri için karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-
Takip talebinde TBK'nun 100. (BK.'nun 84.) maddesine yönelik bir talep olmasa bile kısmi ödemelerin, anaparadan değil, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği-
Haciz tehdidi altında icra dosyasına para yatıran borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruyla "takibin iptaline" karar verilmesi halinde, borçlunun açtığı menfi tespit davasında verilen tedbir kararıyla "takibin durdurulmasına karar verildiği" gerekçesiyle dosyaya yatan paranın iadesine yönelik talebinin reddine karar verilemeyeceği- İcra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına dair tedbir kararının, alacaklının icra takibine devam etmesini önlemek için verilmiş olduğu ve borçlu aleyhine hüküm ifade etmeyeceği- İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmelerinin zorunlu olmadığı-