.......İcra Müdürlüğünün ......... E. sayılı ilamlı icra takibinin dayanağı olan boşanma ilamında iştirak ve yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten sonra talep edilebileceği hüküm altına alınmış olup, kararının 12.05.2015 tarihinde kesinleştiği de dikkate alındığında bu takipte istenilen 8400 TL birikmiş asıl alacağın tedbir nafakasına ilişkin olduğu, bu nafaka alacağı için ise derdest ilamsız icra takip dosyasının bulunduğu anlaşılmakla 8400 TL birikmiş nafaka alacağının .......İcra Müdürlüğünün .......... dosyasında talep edilmesi bu alacak yönünden mükerrer takip oluşturduğundan, mahkemece ..........İcra Müdürlüğü'nün .........sayılı takip dosyasında talep edilen 8400 TL asıl alacak ve faizi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında uygulanacağı, yabancı uyruklu kişiler hakkında adrese dayalı kayıt sistemine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı- Yabancı uyruklu borçlunun ilamda yazılı adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasında (icra emri gönderilmesinde) yasaya aykırılık bulunmadığı-
İlam ve ilgili mevzuat nazara alınarak, Devlet Bankaları'nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak ödemeler de dikkate alınarak takip tarihinden muhtıra tarihine kadar faiz hesabı yapılıp, muhtıra tarihi itibari ile dosya borcunun tespitine göre karar verilmesi gerektiği-
İcraya konu edilen ilamda, alacaklı velayet hakkı sahibi anne olup, borçlu ise baba olduğundan, çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş nafaka alacakları için annenin takip yapabileceği- Çocuğun, iştirak nafakası ilamını takibe koyamayacağı, ergin olmuş olsa bile, ergin olmadan önce tahakkuk etmiş olan nafaka borçları sebebiyle yapılan haczi alacaklı olan annenin talebi olmadan kaldırmanın mümkün olmadığı; çünkü bu durumda ergin olsa bile, müşterek çocuğun takipte taraf (alacaklı) olmadığı-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği ve bu konudaki süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Mahkemece yapılacak işin; taraf vekilleri tarafından bildirilen bankalardan, hakkın doğum tarihlerinden itibaren ayrı ayrı birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması ve alacak kalemlerinin net miktarları tesbit ettirilerek, buna göre hakkın doğum tarihlerinden takip tarihine kadar kıdem tazminatı alacaklarına istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği, bu ilkelere uygun olmayan ve Merkez Bankası’nın bildirdiği faiz oranlarına göre hesaplama yapan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği, ancak ilamın hüküm kısmında açıkça net alacağa hükmedildiği belirtilmemiş ise bu halde de brüt miktara hükmedildiğinin kabulü gerekeceği-
Kamulaştırılması yapılamayan taşınmazın mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesinden dolayı tazminat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konabileceği-
Mahkemece, takibe dayanak ilama ilişkin bozma kararı sonrası verilen ilam esas alınarak asıl alacak ve faiz miktarları kalem kalem belirlenerek ayrı ayrı yazılmak suretiyle takibin ilama aykırı kısımların iptaline bakiye kısım yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-