Borçlunun, tarafların boşandıktan sonra birlikte yaşadıklarını, bu nedenle tüm masraflarının kendisi tarafından karşılandığını tanık deliline de dayanarak şikayet yoluyla ileri sürmesi halinde, mahkemece genel hükümler dairesinde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda borçlunun tanıkları da dinlenerek anlaşmazlığın çözümlenmesi, borçlunun iddiasını kanıtlaması halinde, nafaka borcundan kurtulması gerektiği-
İcra müdürlüğünün dosyasına dayanak yapılan ilamda, şikayetçi borçlu şirket hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle birlikte harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müteselsil sorumlu olduğuna ilişkin hüküm tesis edildiği görülmekle, icra emrinde yer alan yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden şikayetçi borçlu hakkında takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, yargılama gideri vekalet ücreti ve bu alacaklara işletilen faiz dışında kalan alacak kalemleri yönünden icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Birden fazla borçlunun takip edildiği hallerde, tahsil harcı oranın belirlenmesinde, her bir borçlu açısından ayrı değerlendirme yapılmasının esas olduğu-
İcra hukuk mahkemesince icra emrinin iptal edilmesi halinde, takip dosyası derdest kalmaya devam ettiğinden, alacaklı tarafından ilk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için yeni bir takip yapılması halinde, ikinci takibin mükerrer olacağı, o halde, mahkemece istemin kabulü ile mükerrer takip nedeni ile ....... İcra Müdürlüğü'nün ....... Esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar tensip zaptı ile takip alacaklısına, uygulanacak faiz oranlarına ilişkin banka isimlerini bildirmesi için iki hafta süre verilmiş ise de, verilen süre kesin nitelikte olmadığından, sırf bir kısım borçlular vekilince bildirilen bankalardan gelen faiz oranlarına göre bilirkişiye hesaplama yaptırılarak sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, bakiye borç hesabının takibe konu ilama ve takip talebine uygun olup olmadığının belirlenmesi için Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için konusunda uzman bir bilirkişiye başvurularak,hesap işlemi denetlenerek varılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,hatalı hesaplamaya dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borca itirazın çözümlenmesi için borçlu tarafından sunulan dekontlardaki ve celp edilen kişi adına adı geçen bankaya ait hesap ekstresinde kayıtlı ödemelerin, nafaka borcuna mahsuben yapılıp yapılmadığının tesbiti, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olup, bu konuda bilirkişiye başvurulmasının, HMK'nun 266. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Mahkemece yapılacak işin, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğduğu tarihten itibaren, birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğduğu tarihten itibaren, takip tarihine kadar istenebilecek işlemiş faiz miktarının bilirkişi raporu ile belirlenmesinden ibaret olduğu-
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesi yorum yoluyla hükmü değiştiremeyeceği, takip konusu ilamda, açıkça "avans faizinin" uygulanmasına karar verilmiş olup, faiz hesabının buna göre yapılmasının zorunlu olduğu-
Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı-