Alacaklı tarafından nafaka istemli olarak açılan aile mahkemesi kararı ile hükmedilen tedbir nafakası alacağının tahsili için takip başlatıldığı, bu takip devam ederken, alacaklı tarafından açılan boşanma davası neticesinde verilen karar ile hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ilam icra müdürlüğüne sunularak dosya kapak hesabının yapılması ile maaş haczi müzekkeresi gönderilmesinin istendiği görülmekle, icra dosyasına sonradan ibraz edilen yeni ilama göre borçluya icra emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz müzekkeresi gönderilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, her ne kadar, icra müdürlüğünün takip dosyasının asıl alacak ve vekalet ücretinin tahsili için başlatıldığı belirtilmişse de, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, söz konusu takibin davalılar vekili tarafından kendi adına başlatıldığı ve sadece direnme kararına ilişkin vekalet ücretine ilişkin olduğu, bu nedenle mükerrer takipten söz edilemeyeceği-
3095 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesine göre; yabancı para faizinin hesaplanmasında, kamu bankalarının o yabancı para üzerinden açtığı bir yıllık vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği, bu madde uyarınca; fiilen ödenen en yüksek faiz oranı sorulup buna göre hesaplama yapılması gerekeceği, bankaların fiili uygulamalarını göstermeyen, uygulayabilecekleri asgari ve azami faiz oranlarını belirten Merkez Bankası faiz oranlarına göre hesaplama yapılamayacağı-
Söz konusu ilamda ayıplı aracın davalılara (takip borçlularına) teslimine dair hüküm kurulmadığı görüldüğünden, mahkemece, borçlunun, ilamda alacaklıya düşen edimin yerine getirilmediğine ilişkin şikayetinin reddi ile dosya hesabına yönelik diğer şikayet sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda alacaklara brüt miktar üzerinden hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden takip yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, taraflara banka ismi bildirmeleri için süre verilmesi, her iki tarafın da bildirdiği bankalardan faiz oranları getirtilerek, ilamdaki alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülerek, nete dönüştürüldükten sonra, bulunacak net alacak miktarı üzerinden istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılarak, oluşacak sonuca göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; icra emrinin asıl alacaklar, işlemiş faiz miktarları yönünden düzeltilmesi ve toplam alacak miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinde, işlemiş faizin ayrık tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İlamın, tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette ve taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, alacaklı vekili ilamın takip tarihinde kesinleşmiş olduğunu iddia etmediği gibi, esasen ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği yönünde beyanda bulunduğundan, kesinleşmemiş ilama dayalı olarak başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Sayıştay kararlarının ilam niteliğinde olduğu, takip dayanağı 1377 sayılı Sayıştay ilamının 22. maddesinin 3. bendinde kurulan hüküm koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olduğundan, mahkemece, anılan şikayetin yerinde olmadığı gözetilerek, borçlunun diğer şikayet nedenleri incelenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, "fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi" yerine Merkez Bankası Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla yapılan şikayetin süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği, Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan, buna göre faiz hesaplanmasının doğru olmadığı-