Takip dayanağı ilamda alacaklara brüt miktar üzerinden hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden takip yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, taraflara banka ismi bildirmeleri için süre verilmesi, her iki tarafın da bildirdiği bankalardan faiz oranları getirtilerek, ilamdaki alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülerek, nete dönüştürüldükten sonra, bulunacak net alacak miktarı üzerinden istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılarak, oluşacak sonuca göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; icra emrinin asıl alacaklar, işlemiş faiz miktarları yönünden düzeltilmesi ve toplam alacak miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinde, işlemiş faizin ayrık tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İlamın, tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette ve taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, alacaklı vekili ilamın takip tarihinde kesinleşmiş olduğunu iddia etmediği gibi, esasen ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği yönünde beyanda bulunduğundan, kesinleşmemiş ilama dayalı olarak başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Sayıştay kararlarının ilam niteliğinde olduğu, takip dayanağı 1377 sayılı Sayıştay ilamının 22. maddesinin 3. bendinde kurulan hüküm koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olduğundan, mahkemece, anılan şikayetin yerinde olmadığı gözetilerek, borçlunun diğer şikayet nedenleri incelenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinde belirtilen alacak kalemleri için, "fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi" yerine Merkez Bankası Azami Mevduat faizi uygulandığı iddiasıyla yapılan şikayetin süresiz olarak icra mahkemesine yapılabileceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olması gerekeceği, Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan, buna göre faiz hesaplanmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, alacaklı tarafa savunma ve delil sunma hakkı tanınarak, bu kapsamda taraf delillerinin toplanması, alacaklı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, icra takibine dayanak ilamdan doğan alacakların tahsili için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi uyarınca borçlu idareye yöntemine uygun biçimde başvuru yapılıp yapılmadığı hususunda temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da, alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, hakimin, yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorunda olduğu, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının 6 ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığının, borçlunun zarara uğramasına neden olduğunun anlaşıldığı, yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; borçlunun takas ve mahsup talebine konu takip dosyasının dayanağı ilamın, işçilik alacağı konulu olduğu, gerek ilam alacaklısı, gerekse temlik alacaklısı olan takip alacaklısının, anılan talep için rıza göstermedikleri anlaşılmakla, istemin reddi gerekeceği-
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine aile mahkemesinin nafaka ilamına dayalı olarak tedbir nafakası (kesinleşme sonrası yoksulluk nafakası olmak suretiyle) alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının nafaka arttırım talebi nedeni ile yine aile mahkemesi tarafından verilen ilamı ile anılan nafakanın arttırılmasına hükmolunarak, aylık artırılan miktardaki yoksulluk nafakasının borçludan tahsiline karar verildiği ve borçluya aynı takip dosyası üzerinden icra emri gönderildiği, fakat; borçlunun; "her ay düzenli ve eksiksiz ödeme yaptığı, anılan icra emrinde fazla hesaplanan nafaka bedeli olduğu" şikayeti ile anılan ikinci icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak; şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddine, düzenlenen icra emrinde fazladan talep edilen miktar yönünden iptali ile takibin toplam ... TL yönünden devamına ve fazlaya ilişkin talebin reddine" hükmolunduğu görülmekle, mahkemece, öncelikle; tarafların sunmuş oldukları tüm delillerin (banka dekontları ve sair yazılı belgeler), anılan mahkeme ilamları ve takip dosyasının da birlikte değerlendirilmesi ile "nafaka alacağının arttırılmasına kadar yapılmış ödemelerin ayrı olarak tespiti" ve ortaya çıkan sonuç ile iptali istenen icra emrinde yazılı nafaka alacağının uyuşup uyuşmadığının belirlenmesi ile gerektiğinde bilirkişiden ek rapor istenmesi ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-