İcra takibinin dayanağı olan ilam Kooperatif Genel Kurulunun toplantıya çağırılması hususunda izin verilmesine ilişkin olup ilamın bir eda hükmünü içermediğinin anlaşıldığı, dayanak ilamda verilen iznin içeriğinin sınırlı yetkili icra mahkemesince yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
Mahkemece duruşma açılarak tarafların bildireceği bankalardan mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları sorulmak suretiyle bilirkişiden rapor alınarak nete çevrilmiş alacaklar ile bunlara uygulanacak faiz oranlarının tespiti ile ,bilirkişi raporu doğrultusunda ilamdaki alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülerek nete dönüştürülen asıl alacak miktarları yönünden takibin devamına ve fazla talep edilen kısmın iptaline karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yeniden düzenlenecek icra emrinin bilirkişi raporuna göre tanzimine şeklinde tesis edilen hükmün isabetsiz olduğu-
Mahkemece, ilam ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 Sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesi nazara alınarak, Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılıp sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin TCMB'ye bildirilen faiz oranlarına göre yaptığı hesaplama kabul edilerek hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, tarafların bildirdikleri bankalardan faiz oranları istenerek dosya arasına alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda en yüksek banka mevduat faizi oranı olarak Merkez Bankası'nın verdiği faiz oranlarının uygulandığının görüldüğü, Merkez Bankası'nca bildirilen oranlar, fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan bu oranın raporda esas alınmasının doğru olmadığı-
Raporda belirtilen ve iptali gerektiği bildirilen kısmın sadece 4.847,51-TL olmayıp raporun bütününde sair kalemlere ilişkin işletilen faizlerinde fazla talep edildiğinin bildirildiği görülmekle, raporun tamamı nazara alınmak suretiyle hükme elverişli olup olmadığının tespiti, elverişli olmadığının kabulü halinde Yargıtay denetimine elverişli şekilde yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından nafaka istemli olarak açılan aile mahkemesi kararı ile hükmedilen tedbir nafakası alacağının tahsili için takip başlatıldığı, bu takip devam ederken, alacaklı tarafından açılan boşanma davası neticesinde verilen karar ile hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ilam icra müdürlüğüne sunularak dosya kapak hesabının yapılması ile maaş haczi müzekkeresi gönderilmesinin istendiği görülmekle, icra dosyasına sonradan ibraz edilen yeni ilama göre borçluya icra emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz müzekkeresi gönderilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, her ne kadar, icra müdürlüğünün takip dosyasının asıl alacak ve vekalet ücretinin tahsili için başlatıldığı belirtilmişse de, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, söz konusu takibin davalılar vekili tarafından kendi adına başlatıldığı ve sadece direnme kararına ilişkin vekalet ücretine ilişkin olduğu, bu nedenle mükerrer takipten söz edilemeyeceği-
3095 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesine göre; yabancı para faizinin hesaplanmasında, kamu bankalarının o yabancı para üzerinden açtığı bir yıllık vadeli mevduata ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği, bu madde uyarınca; fiilen ödenen en yüksek faiz oranı sorulup buna göre hesaplama yapılması gerekeceği, bankaların fiili uygulamalarını göstermeyen, uygulayabilecekleri asgari ve azami faiz oranlarını belirten Merkez Bankası faiz oranlarına göre hesaplama yapılamayacağı-
Söz konusu ilamda ayıplı aracın davalılara (takip borçlularına) teslimine dair hüküm kurulmadığı görüldüğünden, mahkemece, borçlunun, ilamda alacaklıya düşen edimin yerine getirilmediğine ilişkin şikayetinin reddi ile dosya hesabına yönelik diğer şikayet sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-