Mahkemece, alacaklı tarafa savunma ve delil sunma hakkı tanınarak, bu kapsamda taraf delillerinin toplanması, alacaklı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, icra takibine dayanak ilamdan doğan alacakların tahsili için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi uyarınca borçlu idareye yöntemine uygun biçimde başvuru yapılıp yapılmadığı hususunda temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine aile mahkemesinin nafaka ilamına dayalı olarak tedbir nafakası (kesinleşme sonrası yoksulluk nafakası olmak suretiyle) alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının nafaka arttırım talebi nedeni ile yine aile mahkemesi tarafından verilen ilamı ile anılan nafakanın arttırılmasına hükmolunarak, aylık artırılan miktardaki yoksulluk nafakasının borçludan tahsiline karar verildiği ve borçluya aynı takip dosyası üzerinden icra emri gönderildiği, fakat; borçlunun; "her ay düzenli ve eksiksiz ödeme yaptığı, anılan icra emrinde fazla hesaplanan nafaka bedeli olduğu" şikayeti ile anılan ikinci icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak; şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddine, düzenlenen icra emrinde fazladan talep edilen miktar yönünden iptali ile takibin toplam ... TL yönünden devamına ve fazlaya ilişkin talebin reddine" hükmolunduğu görülmekle, mahkemece, öncelikle; tarafların sunmuş oldukları tüm delillerin (banka dekontları ve sair yazılı belgeler), anılan mahkeme ilamları ve takip dosyasının da birlikte değerlendirilmesi ile "nafaka alacağının arttırılmasına kadar yapılmış ödemelerin ayrı olarak tespiti" ve ortaya çıkan sonuç ile iptali istenen icra emrinde yazılı nafaka alacağının uyuşup uyuşmadığının belirlenmesi ile gerektiğinde bilirkişiden ek rapor istenmesi ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Mahkemece; borçlunun takas ve mahsup talebine konu takip dosyasının dayanağı ilamın, işçilik alacağı konulu olduğu, gerek ilam alacaklısı, gerekse temlik alacaklısı olan takip alacaklısının, anılan talep için rıza göstermedikleri anlaşılmakla, istemin reddi gerekeceği-
Alacaklılar tarafından ibraz edilen tasarrufun iptali ilamı kapsamında alacaklıların haciz taleplerinin değerlendirilmesi ve taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin hükmün bulunmadığı, haciz yetkisi verilen tasarrufunun iptali ilamının icrası için kesinleşmesinin gerekli olmadığı düşünülerek haciz talebinin reddine ilişkin şikayette sonuca gidilmesi gerektiği- Kararın temyiz edilmesinden sonra şikayetçiler davadan feragat ettiğinden, davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da, alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, hakimin, yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorunda olduğu, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının 6 ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığının, borçlunun zarara uğramasına neden olduğunun anlaşıldığı, yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
6352 sayılı K. mad. 58. ile değişik 2577 s. K. mad. 28/2 uyarınca, idareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesinin talep edilmesi, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerektiği- Bu hüküm kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda idarenin süresiz şikayete başvurabileceği-
Borçluya karşı tasarrufun iptaline ilişkin ilamın ferilerine ilişkin alacak kalemlerini, asıl takip dosyası üzerinden gerektiğinde ek takip talebi ile tahsilinin mümkün olduğu, ayrı bir takibe konu edilmesi usul ekonomisine aykırı olduğundan, bu kalemler yönünden ayrıca başlatılan takibin iptali gerektiği-
Birden fazla takip dosyasına ilişkin itirazın iptali konulu takibe dayanak ilamda hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kurulan hükmün on sekiz adet ayrı takip dosyası için bölünebilir nitelikte bulunmadığı, bu alacak kalemlerinin bütün takip dosyaları için ayrı ayrı miktarlar belirtilmeden tek kalemde hüküm altına alındığı, bu nedenle önceki takip dosyaları üzerinden takibe devamla infazının mümkün olmadığı gözetildiğinde, alacaklı tarafından bu alacak kalemleri yönünden müstakil takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yerel mahkemenin takibe konu ilamı, kira bedelinin tespitine ilişkin olup yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında eda hükmü içermediğinden, bu tespit ilamına dayanılarak takibe konu kira alacaklarının talep edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, dayanak ilamın takibe konu kira alacakları yönünden eda hükmü içermediği nazara alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan yerel mahkemenin ilamının, tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olup 6100 Sayılı HMK'nin 367/2. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamayacağı-