Takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacak ilamlardan olması ve ilamda da faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması halinde, ilamda belirlenen alacağa ancak kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
MK: 196 ve 197 uyarınca hükmolunan nafakanın, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da ayrı yaşamakta haklı olan kadın ve müşterek çocuk yararına devam edeceği–
Takip dayanağı ilamda «...lira vekalet ücretinin takip borçlusundan tahsili ile takip alacaklısı vekiline verilmesine» ödenmiş olması halinde, bu ilanın vekil tarafından kendi adına veya vekil tarafından müvekkili adına icraya konulabileceği–
Kamulaştırma bedeli alacaklarına -17.10.2001 tarihinden itibaren 4709 s.K:’nun 18. maddesi ile değiştirilen Anayasa’nın 46/son maddesi uyarınca- «kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranına göre» faiz talep edilebileceği -Uyuşmazlık halinde, bu faiz oranının ne olduğunun Maliye Bakanlığı’ndan sorularak araştırılması gerekeceği- Alacaklının takip talebinde, oran belirtmeksizin «yasal faiz» talep etmiş olması halinde de ayni işlemin yapılması gerekeceği–
Uyarlama davası sonucunda takdir edilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile bunların faizlerine ilişkin ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Sadece icra müdürlüğünün hatasından kaynaklanmayan şikayet konusu olaylardan başvuru harcı alınması gerekeceği–
Boşanma davası sırasında -MK 169 uyarınca- takdir edilen tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceği–
Uyarlama davasında verilen kararların, infazı için kesinleşmiş olmasının gerektiği–