İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ > - Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas: > Madde 179 - Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası:
Madde Listesi Madde 179 - Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası:
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK. mad. 179/a uyarınca mahkemece kayyım atanmasına karar verilmesi, kayyımın 3'er aylık dönemler halinde vereceği raporlar üzerine, iflasın ertelenmesi isteminden sonraki gelişmeler de incelenip, davacı şirketin iyileştirme projesinde yer alması gereken somut, inandırıcı, gerçekçi verilere dayalı olarak iyileştirme gösterip göstermediğinin bilirkişi raporu ile değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerektiği- Mahkemece, kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hazırlanıp hazırlanmadığının denetlenmesi, bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile hazırlanan raporlara itibar edilmemesi gerektiği- İİK'nın dava tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 s. Kanun ile değişik 179/a-1 ve 2. fıkraları, "1- Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. 2- Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." şeklinde olup, iflas erteleme yargılamasına ilişkin hu hükmün derhal uygulanması gerektiği-
İİK. mad. 149 uyarınca, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunduğu- Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, ipotekli taşınmaz maliki yönünden sonuç doğurmayacağının kabulünün mümkün olmadığı-
Borçlu vekili tarafından iflasın ertelenmesi talebiyle açılan davada Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ihtiyati tedbir kararı ile, ''...davacı şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına...'' karar verildiği, anılan karar açılan davaya ilişkin olarak (HUMK'nun 101 ve devamı) HMK 389-391 maddeleri gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı olup, kararın 2 nolu bendinde açıkca “... hiç bir takip yapılmaması” denildiğinden tedbir kararından sonra takip başlatılamayacağı-
Mahkemece, davacının imal ettiği işlere ilişkin seviye ve hak ediş durumlarının, davacının iş yaptığı kişi ya da kurumlara yazılarak saptanması, sonrasında borca batıklık durumunun ve iyileştirme projesinin, ciddi ve inandırıcı olup olmadığının yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak raporla açıklığa kavuşturulması, tüm bunlardan sonra da işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borca batık olan davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kara geçmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile, davacı şirketin iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Taraflar arasında imzalanan protokolde, bononun ödenmesinin şirketin iflastan kurtulup iş yapması şartına bağlandığı, davacının iflastan kurtulma şartının gerçekleştiği ancak iş yaparak faaliyetine devam şartı, dava dışı şirketin gelir elde etmemesi nedeniyle gerçekleşmediğinden alacağın reddine ilişkin kararın isabetli olduğu-
Şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şatlarının bulunup bulunmadığının tespiti gerekeceği-
İflasın ertelenmesi talebi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin mali durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir kurum olduğu,bu talep, TTK'nın 324/2. madde (6102 sayılı TTK'nın 376/3 ve 377. madde) düzenlemesi kapsamında; borca batıklık bildirimi içerdiğinden, talepte bulunan şirket yetkilileri veya vekilinin dosyayı yetkili mahkemeye gönderme talepleri bulunmaması durumunda dahi HMK'nın 150. maddesi hükümlerinin uygulanması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-