İhtiyati haciz kararı ve buna ilişkin haciz işlemleri icra takip işlemi olmadığından ve verilen tedbir ara kararında açıkça ihtiyati hacizlerin uygulanmasını kısıtlayan bir ibare de bulunmadığından anılan tedbir kararının, ihtiyati haczin uygulanmasına, ihtiyati hacze dayalı olarak İİK.'nun 89/1. maddesine göre birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği-
İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbirin kaldırılması taleplerinin reddi halinde, red kararının yasaya uygun biçimde yazılması ve Yargıtay’ca incelenebilmesi bakımından gerekçe içermesi gerektiği, yasaya açıkça aykırı red kararının, usulden bozulması gerekeceği-
İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olmasının, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesinin ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekeceği, mahkemenin, IIK'nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmasının, borca batıklığı, TTK'nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK'nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemesinin gerekeceği-
Mahkemece, erteleme istemi üzerine, dava tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun ile değişik İİK.'nun179/a maddesi uyarınca davacı şirkete kayyım atanması, bu kararın usulünce ilan edilmesi ve atanan kayyımın üçer aylık dönemler halinde vereceği raporlar üzerine şirkette meydana gelen iflasın ertelenmesi isteminden sonraki gelişmeler de incelenip, iyileştirme projesinde yer alması gereken somut, inandırıcı, gerçekçi verilere dayalı olarak şirketin iyileştirme gösterip göstermediğinin, alınan bilirkişi raporu da gözönünde bulundurarak denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekeceği-
Mahkemece, iflas erteleme davasında İİK. mad. 179/a gereğince ‘davacı şirket aleyhinde yapılan tüm ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına’ karar verildiğinden, tedbir kararından sonra başlatılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hükmün isabetsiz olduğu-
Gerçek kişilerin iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacakları-
Defterlerin kapanış tasdikinin bulunmamasının, borca batıklıkta, borçlu aleyhine değerlendirme yapılmasına neden olmayacağı-
Borca batıklığın tesbiti için, şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin belirlenmesi gerekeceği-