Takibe konu ilamın kıdem ve ihbar tazminatı alacağı ve fer'ilerine ilişkin olup, iflasın ertelenmesi davası devam ederken tedbir kararı verildiği, alacağın tahakkuk tarihi ilam karar tarihi (bozma sonrası), tedbir tarihinden geriye doğru 1 yıllık süre içinde kaldığından ve anılan alacağın İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı anlaşıldığından, takibin devamının mümkün olduğu ve teminat da iade edilemeyeceğinden icra müdürlüğü'nün ret kararı yerinde olduğu-
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK. mad. 179/a uyarınca mahkemece kayyım atanmasına karar verilmesi, kayyımın 3'er aylık dönemler halinde vereceği raporlar üzerine, iflasın ertelenmesi isteminden sonraki gelişmeler de incelenip, davacı şirketin iyileştirme projesinde yer alması gereken somut, inandırıcı, gerçekçi verilere dayalı olarak iyileştirme gösterip göstermediğinin bilirkişi raporu ile değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerektiği- Mahkemece, kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hazırlanıp hazırlanmadığının denetlenmesi, bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile hazırlanan raporlara itibar edilmemesi gerektiği- İİK'nın dava tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 s. Kanun ile değişik 179/a-1 ve 2. fıkraları, "1- Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. 2- Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." şeklinde olup, iflas erteleme yargılamasına ilişkin hu hükmün derhal uygulanması gerektiği-
İflas erteleme yargılamasına ilişkin -6103 sayılı Kanun ile değişik- 179/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarının derhal uygulanması gerektiği- Mahkemece, İİK'nın 179/a uyarınca, iflas erteleme talebi ile kayyımın atanmasına ilişkin karar ile (tensip tutanağında yer almayan) kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırlarının da 166. maddenin 2. fıkrasındaki usul ile ilan ve ayrıca ticaret siciline tescil ettirilmesi gerektiği- İflasın ertelenmesine ya da uzatılmasına ilişkin karar şekli anlamda kesinleşmeden erteleme süresinin bir kez daha uzatılmasına karar verilemeyeceği-
Mahkemece, erteleme istemi üzerine, İİK'nın 179/a maddesi hükmüne uygun olarak  gerekli ilanların eksiksiz bir biçimde yapılması ve ticaret siciline tescil ettirilmesi, gazete ilan ve tescil belgelerinin dosya içerisine eklenmesi gerektiği- İflasın ertelenmesini isteyenin, bu kararın ilânı, gerekli yerlere bildirilmesi, atanacak kayyım için belirlenecek ücreti ve alınacak erteleme tedbirlerinin uygulanması için gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırması gerektiği-
“….. tic ltd. şirketi” hakkında verilen…. tarihli tedbir ara kararının gerçek kişi olan takibin borçlusu …. yönünden sonuç doğurmayacağı; ayrıca iflasın ertelenmesi kurumunun, gerçek kişiler hakkında uygulanmayacağı-
İflasın ertelenmesi müessesesinin gerçek kişiler hakkında uygulanmayacağı- Şirket hakkında verilen tedbirin gerçek kişi takip borçlusu yönünden sonuç doğurmayacağı-
İcra mahkemesinin, başka bir mahkeme tarafından verilen kararı yorumlayamayacağı, buna göre, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararından sonra yapılan takiplerin “durdurulmasına” değil “iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi, iflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece verilen tedbir kararından sonra başlatılmış olup, mahkemece yalnızca “icra takiplerinin durdurulması ile sınırlı olarak” tedbir kararı verildiğinden ve icra hakimi de mahkemenin vermiş olduğu bu kararı yorumlayamayacağından, “tedbir kararından sonra açılan takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekirken “takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 30.03.2016 T. E: 2015/32871, K: 9374-
İflas erteleme davasında verilen ara karar ile "...açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine..." karar verilmiş olup, anılan tedbir nedeniyle, önceki tarihli ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de, borçlular vekilinin talebinin kabulü ile, "icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmasından sonra, alacaklının kaldırılan hacizlerin yeniden konulması talebi" artık "yeni bir haciz işlemi"ne ilişkin olup, ihtiyati hacizlerin infazının durdurulması yönündeki tedbir kararının devam ettiği süre içerisinde, borçlu hakkında haciz işlemi yapılamayacağından, mahkemece, alacaklının kaldırılan hacizlerin yeniden konulmasına ilişkin isteminin reddinin isabetli olduğu-