Dosyaya özgü oluşturulması gereken gerekçeli karar başka bir dosya ile karıştırıldığından kararın bozulması gerektiği-
Anayasa'nın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 sayılı HMK.'nun 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazmasının ve hüküm sonucunu 6100 sayılı HMK'nun 294. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesinin asıl olduğu-
Yargıtay bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlar taraflar açısından usuli kazanılmış hak oluştursa da bozma kararı üzerine önceki hükmün tamamen ortadan kalkacağı, bu nedenle, bozma ilamına uyulmakla bozmaya uygun işlem yapılması gerektiği gibi bozma kararından sonra da mahkemece HMK’nin 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorunda olduğundan alacak talebi konusunda karar verilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyize konu kararın gerekçesinde, davalı vekilinin davanın esasına yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtildiği halde hüküm fıkrasında davanın esasına yönelik istinaf başvurusu hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamak suretiyle hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu anlaşıldığından hükmün bozulması gerekeceği- İlk Derece Mahkemelerince yapılan vakıa incelemesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yerinde bulunmadığı takdirde İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle ortadan kaldırılması ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden bir hüküm kurulması gerekeceği, aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüde sebebiyet verilebileceği-
Mahkemenin ikinci kararının temyizi sonunda inceleme yapan Yargıtay ......Hukuk Dairesi tarafından hüküm bozulduğuna göre, hüküm ortadan kalktığından, mahkeme tarafından bozma sonrası usuli kazanılmış haklar da gözetilerek HMK’nin 297. maddesine uygun bir hüküm kurulması, vekalet ücreti ile harç ve yine son karara göre yargılama giderlerinin de hüküm altına alınması gerekirken, hükmün 2. bendinde belirtildiği gibi karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılarak, usuli kazanılmış haklar dikkate alınmadan talep de aşılacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabul kısmen reddine şeklindeki ifade ile yetinildiği ve sair hususların gerekçeli kararda gösterileceğinin belirtildiğinden, ayrıca dava dilekçesinde kâl talebi olmamasına rağmen talep aşılarak kâl kararı verildiğinden, yine Mahkemece elatmanın önlenmesine karar verildiği ancak elatmanın önlenmesi açısından hangi rapor esas alınarak kararın infaz edileceğinin belirtilmediğinden, kararın bozulması gerekeceği-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilemeyeceği-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Somut olayda bilirkişilerden açıklayıcı, doyurucu ve infaza elverişli biçimde krokili rapor alınması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken hükmün infazında şüphe ve tereddüt oluşturacak şekilde oluşturulan HMK'nın 297/2. maddesine aykırı hükmün bozulması gerektiği-